- Bu eşini bulmaya çalışma-sınama, deneme-yanılma oyununda çok fazla acı var. Ve ansızın bunun bir oyun olduğunu unuttuğunu fark ediyorsun ve gözyaşları içinde her şeyden vazgeçiyorsun. Eğer düşünmeseydim, çok daha mutlu olurdum.
- Bu gece çirkinim. Erkekleri cezbetme yetime olan bütün inancımı yitirdim. Ki dişi hayvanlar için bu epey acınası bir illettir. Sosyal ilişkilerim yerlerde sürünüyor. Cumartesi gece hayatıyla olan tek bağlantım Bill de gitti ve kimsem kalmadı. Hiç kimsem. Umursadığım hiç kimse yok ve bu hissin karşılıklı olduğu aşikâr. Bir insanın diğerini cezbetmesini sağlayan nedir?
- Şimdiye dek sevdiğim hiç kimse ölmedi ya da eziyet çekmedi. Yiyecek yemeğe ya da yatacak yere hiç muhtaç olmadım. Bana beş duyu ve çekici bir dış görünüş bahşedildi. Yani konforlu küçük koltuğumda, oturduğum yerden ancak ahkâm kesebilirim.
- Ben, ben olmazdım.
- Ama ben, benim şimdi ve diğer milyonlarcası da öyle geri çevrilemez şekilde kendilerine has "ben"ler ki, bunu düşünmeye bile zor katlanıyorum. Ben: Ne sert bir sözcük; her harfi de oldukça güven tazeleyici. Mağrur ve kendinden emin dikey bir harfle başlayan ve sonra çevik, kendini beğenmiş kısa harfle devam eden... Kalem kâğıdın üzerinde gidip geliyor... Ben... Ben... Ben... Ben... Ben... Ben.
- Benden daha derin düşünebilenleri, daha iyi yazanları, daha iyi çizenleri, daha iyi kayak yapabilenleri, daha iyi görünenleri, daha iyi yaşayanları, daha iyi sevenleri kıskanıyorum. Masamda oturmuş, gökyüzünü çalkalayıp mavi-beyaz bir köpüğe çeviren buz gibi rüzgârıyla, parlak, tertemiz ocak gününe bakıyorum. Hopkins Yurdu'nu ve salkım saçak kapkara ağaçları görebiliyorum; gri yolda bisiklet süren kızı görebiliyorum. Kurusunlar diye perde çubuğuna astığım naylon çorapların pırıltılı ipçiklerine takılıp çaprazlama masaya vuran güneş ışığını görebiliyorum. Sırf görme sinirlerine sahip olduğum ve onların algıladıklarını kâğıda dökebildiğim için bile değerli sayılırım sanırım. Ne aptallık!
- Tıpkı şimdi benim yaptığım gibi, bir zamanlar, yüzyıl önce bir kız yaşıyordu. Şimdiyse ölü. Ben şimdiyim ama biliyorum, ben de göçüp gideceğim.
- Karakterin kaderindir.
- Sekiz yaşında 'Kar' isimli bir şiir yazdığımı hatırlıyorum 'Hala küçük bir çocukken, şu andaki hislerini kağıda dökebilme kabiliyetine sahip olsam keşke çünkü büyüdüğümde nasıl yazılacağını bileceğim ama ancak küçük bir çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu unutacağım,' demiştim yüksek sesle.
- Ben bütün karşıma çıkanların bir parçasıyım. Sizin için, hepiniz için, bilseniz de bilmeseniz de, hayatıma adım atıp sonra çıkmanızla, benim bir şeylere dönüştüreceğim önemli bir parça bırakmış oldunuz.