- Aşk için keramete amenna; ama milleti memnun edeyim diye keramet göstermeye çalışıp halkı oyalamak şaklabanlıktır.
- Çünkü iyilik öyle bir şeydir ki beş yaşındaki çocuğa iyilik göstersen, o senin evladın gibi olur. Ancak mert olan kişi önderinin neler çektiğini ve belalara karşı ve nasıl sabrettiğini bilendir. Hatta bu belaların ardından ne gibi devletin geldiğini ve onların önderini nereye götürdüğünü de görür.
- Günahları terk etmekten daha güzel dua mı var? Sen dünyayı ahirete götüremeyeceğine göre... Öyle yaşa ki dünya seni ahirete götürsün.
- Bilgi sahibi olmak ile bilmek farklıdır. Bilgi sadece hafızanın bir parçasıdır. Bu halinle ancak âlim olarak kalırsın. Bilmek varlığımızın parçasıdır. Bu halinle de ancak arif olursun. Bilmenin ötesine ermek ruhumuzun maveraya yolculuğudur. Bu halinle de âşık olursun. Şimdi söyle Mevlana sen nesin?
- Dostlarınızı sınayın. Dost mu post mu belli olur. Ödleklerden dost olmaz.
- İnsanların çeşitli şeylere karşı duyduğu umut, arzu ve tutkularının hepsi Allah'a karşı duyulan arzulardır ve bütün bunlar perdedir. İnsanlar bu dünyadan göçüp Ezeli-Ebedi Padişahı bu perdeler olmaksızın görünce, tüm bunların birer perde ve örtüden ibaret bulunduğunu ve arzularının nesnesinin gerçekte o "Tek Şey" olduğunu bilirler. Onların tüm güçlükleri halledilir, kalplerindeki tüm sorular ve müşkülatlar cevaplandırılır ve her şeyi yüz yüze, apaçık görürler."
- Sarhoşluk, kendisiyle, sözün anlaşılmasını sağlayan ve ayırt edebilme gücünü meydana çıkaran "aklın" kaybolduğu bir lezzettir. Allah buyuruyor ki; "Ey iman edenler, sarhoşken ne söylediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın!" (Nisa,43). Burada Allah, sarhoş hükmünün bitmesi için, söyleneni anlayabilmeyi şart kılmıştır. Demek ki ne söylediğini bilmeyen kişi, sarhoşluk içindedir. Söylediğini bilir hale gelince de sarhoş hükmünden çıkmaktadır. İşte bu, ilim ehlinin çoğunluğuna göre sarhoşluğun tanımıdır.
- Şeytanda bir şey hariç bütün insani özellikler mevcuttur. Şeytan aşkı bilmez. Aşk şeytana verilmemiştir. Aşk Ademoğlularına verilmiştir. Şeytanın insanı kıskandığı, çekemediği aşksızlığındandır...
- Dün dün ile gitti cancağızım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
- Ne yapar vazgeçen? Daha yüksek bir âleme erişmek için çabalar, daha ileri, daha uzağa, daha yükseğe uçmak ister. Uçuşunu ağırlaştıran birçok şeyi atar üstünden. Fedakârlıktır atmak. Sanki kıldan bir gömleğin ruhuymuşçasına sıyrıl, arın. Bu işe en iyi yanına zarar vermekle başla.