- Ayıbını satın alabilirsin ama namusunu asla. Aşkı ayrılık kirletmez. Ayrılığın bile bir asaleti vardır. Aşkı, ağzının suyu akarak sırıtan bakışlar kirletir. Aşk var oluş aynasına bakmaktır. Maskenizi atmadığınız sürece, ayna ne kadar parlak ve berrak olursa olsun yüreğinizi göremezsiniz.
- Düşünen, seven, özleyen, susan, cesur olan,kalıpların dışına çıkmak için çabalayan, yani sizin yetindiklerinizle yetinmeyenler'deli'dir!
- Aşkta ağlamak caiz midir?
- "... ateş (aşk), ağaç, su sadece birer kelimedir sizin için. Bir hikaye kurup içine yerleştirmeye çabalarsınız hemen bu kelimeleri... onların kendi hakikatlerini hiç merak etmezsiniz... iç seslerini harflerin.... kanat çırpmalarını, kainatın ahenkli zikrine katılışlarını herbirinin... ve sizi nasıl değiştirdiklerini göremezsiniz yaşarken... siz sadece hikâyelerle ilgilenirsiniz... hayatınızın bir hikayesi olmadığı için kelimeleri zorla, o kurduğunuz derme çatma hikayelerin içine sokmaya zorlarsınız.
- Nesiller tarihçilerin değil, talihli annelerin eseridir...!
- Suskunum tüm konuşanlara inat. Öylesine çok konuşan var ki yerli yersiz, ben suskun kalmayı tercih ediyorum. Öfkelenen konuşuyor, canı sıkılan konuşuyor, sesini duyurmak isteyen konuşuyor, konuşmuş olmak için konuşan yine konuşuyor. Ben suskunluğumu konuşturuyorum. Çoğu zaman yalnızlığımla konuşuyorum, dertleşiyorum. Kendimi dinliyorum, anlaşılmak istiyorum.!
- Zenginlik iyiliktedir. Dünya iyilere dar gelir. Üstelik dünya dediğin ne ki bir ikindi vakti uzanıp uyuduğunda gördüğün rüyadan ibarettir. Ne sen onu anlarsın ne o seni hatırlar.
- İman tarihine Hüseyin aynasından bakılmadıkça Yezidlerin hal ve gidişatları "Bak ya, daha ne isterseniz zalim diye nitelendirdiğiniz adam konuşmalarında Allah diyor, meydanlarda bedava Kur'an dağıtıyor." diye nice söz perdeleri kapanır durur.
(Sayfa 217) - "Bir köşede oturup insanları düşünmeyen, onların dertleriyle dertlenmeyen bizden değildir."
- Ey gafiller, ey zahirle amel eden şaşkınlar. Siz buraya Mevlana'yı yuhlamak, ayıplamak için toplandınız değil mi? Nasıl olur da alim, arif bir zat şarap taşır dediniz, onu adım adım takip ettiniz ve hakaretlerinizi sıraladınız. Siz ne çok yanılıyorsunuz. Siz şekli müslümansınız. Size cüppe, tespih, ve sakal yeter değil mi? Sağırsınız, körsünüz, bundan beteri nankörsünüz. Bugün kazanan sadece Mevlana'ydı. Sille'den buraya şarap taşıdığına hükmettiniz. Alın şarabınızı zıkkımlanın! (Testiyi baş aşağı çevirip içindekini dökmeye başladığımda yere akan bembeyaz süttü.)