- "Rabbim" dedi "O kadar az şey biliyorum ki, bildiğimi sandığım şeyler bile eksik ve şüpheli. sen yolumu aydınlat"
- En ufak bir yolculukta dahi haritasız yola çıkmazken, ölümden sonra bizleri bekleyen sonsuz yol için hangi haritayı saklıyorsunuz cebinizde? Sibel Eraslan / Siret-i Meryem
- Zayıfız, eksiğiz, zaaflarımız var... Allah tevbelerimizi kabul etsin, bizleri hayra ve affa tamamlasın... Allah'ın ipine sarılmaktan başkaca çaremiz var mı? Sibel Eraslan / Hz. Fâtıma - Can Parçası
- Ama Rabbimiz ihaneti hiç sevmez. Kalplerin hükümranı O'dur, kalp tahtında oturan Sultan da O! Dikkat et, kalbine dünyadan neyi yazar, neye bağlanırsan, onu sana vefalı kılmaz Allah Teala... Peşinde koptuğun suretlerin ateşli dehlizlerinden, bütün takılı kaldıklarını bir bir aşarak, O'na vasıl olmanı ister. Bütün sevgilileri bir bir bırakarak, O'na "dönücü" olmamız, muradıdır... Sibel Eraslan / Hz. Fâtıma - Can Parçası
- "Sana yakışıyor mu bu şekilde kedere saklanmak, umutsuzluk isyandandır unutma, Allah bizi türlü türlü işlerle dener. Bu da elbette ki bu dünyadaki sınavlarımızdandır. Bilmez misin?" Sibel Eraslan / Siret-i Meryem
- En ufak bir yolculukta dahi haritasız yola çıkmazken, ölümden sonra bizleri bekleyen sonsuz yol için hangi haritayı saklıyorsunuz cebinizde? Sibel Eraslan / Siret-i Meryem
- Yolun daha en başında, hesap kitap tutmaya duran kişi, vazgeçmiştir... Sevgilisi sandığı kişiden değil, vazgeçtiği kendisidir... O, kendini yola süremeyendir. Sibel Eraslan / Hz. Fâtıma - Can Parçası
- Susan diliydi. İçi konuştu. İçi yandı. Sibel Eraslan / Siret-i Meryem