- ''Onu kendi tenimin sıcaklığıyla ısıtmak istedim, ona kendi sıcaklığımı verip ölümün soğukluğunu ondan almak istedim.'' (Sayfa: 25)
- ''Son defa, her akşamki gibi dolaşmaya çıktığımda hava kapalıydı, yağmur yağıyordu, çevreyi yoğun bir sis kaplamıştı. Renklerin şiddetini, eşyalardaki kenar çizgilerinin şirretliğini hafifleten bu ıslak havada bir ferahlık, bir huzur hissettim. Yağmur, karanlık düşüncelerimi yıkamıştı sanki.'' (Sayfa: 23)
- ''Acaba bir gün bu metafizik olguların, ruhtaki bu kendinden geçme halinde ve uykuyla uyanıklık arasında beliren gölgeler yansımasının sırrı anlaşılacak mı?'' (Sayfa: 15)
- ''Önümdeki mangalın ateşinden, geriye bir üfleyişte uçup gidecek bir avuç kül kalmıştı. Hissettim ki benim düşüncelerim de dayanıksız bir avuç kor gibidir, kül olmuştur, bir üflemeye bakar.. '' (Sayfa: 85)
- Küçük örümcek ağ yapamayınca ölüme kurban gider. Sf. 11
- Yaralar vardır hayatta ruhu, cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Sf. 15
- Ve şimdi yazmaya karar vermişsem, bunun tek nedeni kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir. Sf. 16
- Lâkin tek korkum: yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. Sf. 15
- Renklerin şiddetini, eşyalardaki kenar çizgilerinin şirretliğini hafifleten bu ıslak havada bir ferahlık, bir huzur hissettim. Yağmur, karanlık düşüncelerimi yıkamıştı sanki. Sf. 23
- Parmak uçlarına basa basa çekilip gidiyordu gece. Sf. 28