- Rakip ordularının ölümüne dövüştüğü gerçek savaşlar sadece insanda ve toplumsal böceklerde görülüyor. Karınca türlerinin birçoğunda, askerler olarak bilinen özelleşmiş işçi kastının korkunç savaşçı çeneleri var ve tüm vakitlerini koloni için başka karınca ordularıyla dövüşmeye harcıyorlar. Köle bulma seferleri ise yalnızca belirli bir savaş türü. Köleciler farklı bir türe ait bir karınca yuvasına bir saldırı başlatıyorlar. Kendilerini savunan işçileri veya askerleri öldürmeye çalışıyorlar ve yumurtadan çıkmamış yavruları kaçırıyorlar. Bu yavrular kölecilerin yuvasında yumurtadan çıkıyor. Köle olduklarının ?farkına varmıyorlar? ve yapılanmış sinir programlarını izleyerek, normalde kendi yuvalarında yapacakları tüm görevleri yerine getiriyorlar. Köleler evde kalıp karınca yuvasının temizlik, yiyecek bulma ve yavrulara bakmak gibi günlük işleriyle uğraşırken, işçiler ya da askerler köle bulma seferlerine devam ediyorlar. (ne kadar da tanıdık...)
- Bazı karınca ve termit türlerinde, kraliçe devasa bir yumurta fabrikasına dönüşerek şişmiştir. Tanınmayacak bir halde, bir işçinin cüssesinin yüzlerce katı büyüklüktedir ve katiyen yerinden kıpırdayamaz. Devamlı olarak işçiler tarafından bakılır, beslenir ve sonu gelmeyen yumurtaları ortak bebek-yuvalarına taşınır. Bu devanası kraliçe, kraliyet hücresinden taşınması gerektiğinde, zorlukla ilerleyen binlerce işçinin sırtında götürülür.
- Bir işçi arının hiçbir zaman kendi dölleri olmuyor; tüm çabaları kendi dölü dışındaki akrabalarına bakım göstererek genlerini korumaya yönelik. Kısır işçi arının ölümü, genleri için hiç de önemli değil; sonbahar geldiğinde ağacın döktüğü bir yaprağın, ağacın genleri için önemli olmaması gibi.
- Zahavi, sahiplerine köstek oldukları için hep paradoksal görünmüş olan cennet kuşlarının ve tavus kuşlarının kuyruklarının, geyiklerin koca boynuzlarının ve diğer eşeysel seçilim özelliklerinin köstek olmaları nedeniyle evrimleştiklerini öne sürüyor. Uzun ve gösterişli bir kuyruğu olan erkek kuş, kuyruğuna rağmen hayatta kalabilecek kadar güçlü bir üstün erkek olduğunu sergiliyor. Bir kadının iki adamın yarışmasını seyrettiğini düşününüz. Eğer her ikisi de aynı anda bitiş çizgisine varırsa ancak bir tanesi bilerek sırtına bir kömür çuvalı vurmuşsa, kadın doğal olarak çuval taşıyanın gerçekte daha hızlı bir koşucu olduğu sonucuna varacaktır.
- Kendi genleriyle bir araya getirebileceği iyi genler seçmeye çalışan bir dişi, ne arayacak? Bir dişi için iyi sayılabilecek politika yaşlı erkekleri seçmek olacaktır. Kusurları ne olursa olsun, en azından yaşamda kalabileceklerini kanıtlamışlardır; dişi muhtemelen kendi genlerini uzun ömürlülük genleri ile birleştirecektir. Yiyecek yakalama yeteneğini gösteren güçlü kaslar; belki de avcılardan kaçabilme yeteneğini gösteren uzun bacaklar. Bir dişi, kendi genlerini böylesi özelliklerle bir araya getirerek kazanç sağlayabilir. Çünkü bu özellikler sahip olacağı kız ve erkek çocuklarda yararlı olacaktır.
- Çiftleşmeden sonra, dölüt fiziksel anlamda bir kara hayvanı olan dişinin sahiplendiğidir. Bedeninin içindedir. Dişi döllenmiş yumurtayı hemen yumurtlasa bile, erkeğin sırra kadem basmak için zamanı vardır. Dişinin seçenekleri ortadan kalkmıştır; ya çocuğu kesin bir ölüme terk edecek ya da çocukla kalıp onu büyütecektir. İşte, bu nedenle de kara hayvanlarında annenin çocuğa bakması daha sıklıkla rastlanan bir olgudur.
- Çoğu balık çiftleşmez; eşey hücrelerini suya bırakır. Döllenme, ortaklardan birinin bedeninde değil suda meydana gelir. Büyük olasılıkla, eşeyli üreme böyle başlamıştır. Öte yandan kuşlar, memeliler ve sürüngenler gibi kara hayvanları bu tür dış döllenmeyi kaldıramaz, çünkü eşey hücreleri kolaylıkla ve hızla kuruyabilir.
- Dişiye yararlı olabilecek bir başka uygulama, flört sırasında erkeğin onu beslemesidir. Kuşlarda bu olgu, çoğunlukla, dişinin bir tür çocukluğa geri dönmesi olarak ele alınıyor. Dişi, genç bir kuşun hareketleriyle erkekten istekte bulunur. Bunun, otomatik olarak, erkeğe çekici geldiği varsayılıyor; tıpkı yetişkin bir kadında çocuksuluğun ya da dudak kıvırmanın erkeğe çekici gelmesi gibi.
- Bir popülasyondaki tüm dişiler, çiftleşmeye razı olmadan önce, erkekleri ejderhayı öldürmek ya da dağları delmek gibi zor ve yüksek bedelli bir iş yapmaya zorlasalar, çiftleşme sonrasında erkeğin çekip gitme eğilimini kurumsal olarak azaltabilirler. Eşini terk edip başka dişilerle genlerini biraz daha yaymak eğiliminde olan erkek, bir ejderha daha öldürmek zorunda kalacağını düşünerek vazgeçecektir.
- Bir popülasyonun büyük oranda nazlı dişileri ve sadık erkekleri içerecek biçimde evrimleşmesinin kesinlikle mümkün olabileceği sonucuna varabiliriz. Bir dişi kuş kendisine yuva kurmamış olan ya da en azından yuva kurmasına yardım etmemiş olan bir erkekle çiftleşmeyi reddedebilir. Gerçekten de, çoğu tekeşli kuşlarda, yuvanın kurulmasından önce çiftleşme görülmez.