- Açık ol her şeye; güzelliğe ve dehşete. Yürümelisin sadece; erişilmez değil hiçbir his.
- Böylesine sessizdir var oluş tarzın. Ve onlar ki sana kocaman adlar bulurlar, uzaklaşmışlar senin komşuluğundan.
- Ama yine de: Mümkün olur benim için, sanki her bir şarkıyı içimde onun için biriktirmişim.
- Sen her şey misin, -bense bir, kendini veren ve karşı gelen? Ben neyim genel olandan başka, her şey değilsem eğer, ağlayınca, sen o biri misin bunu duyan? Duyuyor musun başka bir şey yanımda? Var mı bir ses benimkinden başka? Bir fırtına mı bu? Ben de tek'im, ormanlarım sana el sallayan. Bir ezgi varsa, kısık, hastalıklı, beni duymana engel olan, - ben de bir ezgiyim, duy beni, yapayalnız ve hiç duyulmamış olan. Ben hâlâ oyum, korkarak hep bazen sana, kim olduğunu soran.
- Kim yaşıyor? Tanrı'm, sen mi yaşıyorsun, - hayatı?
- İstemiyorum senden güç göstermeni ispat etmek için kendini. (...) Bir mucize gösterme bana. Hak ver kanunlarına, bir nesilden ötekine kendini daha da açık eden.
- Dua etmek olmayacak, insanları zorlayan bir arada olmaya. Sen değilsin bu topluluktan; seni hisseden ve varlığına sevinen olacak dünyadaki biricik insan: Dışlanmış biri ve topluluğun bir üyesi, biriktirilmiş ve israf edilmiş aynı zamanda; gülümseyen biri, aynı zamanda yarı ağlayan, bir ev gibi küçük ve bir ülke kadar muazzam.
- ...Benim derken, sahip olmayı kastederler, yaklaştıkları her nesne onlara kapatır kendini ucuz bir şarlatana benzerler, güneşin hatta yıldırımın kendisinin olduğunu söyleyen. Dedikleri zaman: Benim hayatım, benim karım, köpeğim, çocuğum, yine de bilirler tamı tamına, hayat, kadın ve köpek ve çocuk bunların hepsi yabancı alanlardır, içine bir kör gibi uzanmış ellerle daldıkları. (...) duymak istemezler, yoksul yolculuklarının çevrelerindeki hiçbir nesneyle bağı olmadığını ve onların alanlarından dışlandığını ve mülkiyetlerinden çıkarıldığını hepsinin de yabancı bir hayatı var olan kadına da çiçek kadar az sahip oldukları.
- ...kimsenin çalmadığı bir melodi gibi...
- Sen en sessiz vatansız, artık dünyaya uğramayan: Her kullanım için fazla ağır ve büyük. Ağlarsın fırtınada. Bir arp gibisin her çalmaya kalkışanı parçalayan.