- Hayatım bir film olsaydı ya uyuyakalır ya da yarısında çıkardım.
- Gözleri deniz facialarına yol açabilecek mavilikteydi. Ağzı, pırıl pırıl bir öpücük atölyesi. Bu kadın, şişelenmiş yıldırıma benziyordu. Kainat güzeli seçilmediyse adaylığını koymadığındandır :)
- Unutma ki tövbekarların saygınlığını geçmiş günahlarının büyüklüğü belirler.
- Peygamberin otlattığı kuzular kadar masumdu. Ya da bana ilk anda öyle gelmişti. Zira 'ilk an' ne kadar kalıcıysa, masumiyet de o kadar kalıcıdır.
- Sütlü kahve saçları, asma dalı omuzlarından usulca akıyordu. Gözlerindeki anlam, dünya savaşlarından, okyanus hazinelerinden, kum fırtınalarından, meyve ormanlarından derlenmişti. Dudakları buzulda yetişmiş bir elmanın kabukları kadar parlaktı. Kaşları kestane şekeriyle çizilmişti. Burnu uygarlığımızı utandıracak bir büyünün ürünüydü. Dişleri başka bir gezegenin ele geçmez cevherleri, mücevherleri... Biçim ve ifadenin mucizesiyle yoğrulmuş bu yüz karşısında, bir kobay ahırı kaçkını gibi mıhlanmıştım. İçimde ifritler kim bilir ne kazanlar kaynatıyorlardı. İçimde bir masal cücesi, bir orman ciniyle birlikte natürmort modellerini kemiriyordu. İçimdeki havai korsan silahını kalbime dayamıştı.
- Benim adım, Nuh Tufan. Önümüzdeki perşembe bir buldozerin üzerine bırakılmış bir demet papatya görürseniz, biliniz ki onu sizin için oraya ben bıraktım, çekinmeden alınız. [Tamam, şakaydı.]
- İrkilerek bana döndü. Birbirimize baktık: Ömrümün gümüş çivisinin çakıldığı an!
- Gerçek acı, insanı yapay sevinçten daha çok canlandırır.
- Duaların kabul olsun istiyorsan başkaları için dua et!
- ?İtiraf etmeliyim ki, aziz okur, benim ömrüm, her birini gebertmek istediğim insanlarla aramdaki buzdağlarını eritmeye çalışmakla geçiyor. Mesela zenginlerden nefret ediyorum, ne yapayım, elimde değil. O restoran sürüngenleri, fiyaka kumkumaları, yapmacık kasvetin mıymıntı bekçileri, ticari bir şiveyle konuşan zehirli papağanlar, hileli bir neşe içinde geviş getiren bunak vampirler, modanın ipiyle kuyuya inen kibirli cambazlar, tatile gebe fırlamalar, alaturka bir sadizmle zıvanadan çıkanlar, alafranga bir mazoşizmle yılışıklaşanlar? Hepsine teker teker Kolombiya kravatı takmak istiyorum! [Kolombiya kravatı: Meksika mafyasının uyguladığı bir cezalandırma biçimi: Kurbanın gırtlağına bir delik açılır ve dili bu delikten sarkıtılır.]?