Ben kendimi aşk için sildim, sen beni başkası için. Daha önce hiç bu kadar özensiz sevilmemistim. Aslına bakarsan çok da üzülmedim. Gidişin yüzünden aşka küsecek de deilim. Hatta ona inanmaya devam edeceğim. Aşka hep inanırız; çünkü o dünyanın en gerçek yalanıdır. Aşk ilk kez kazanılan bir son gibidir bazen. Bazen de son kez kaybedilen bir ilk. Aşkın çaresi yoktur derler, kim çare arıyor ki zaten? Inanma böyle şeylere katilim. Çaresiz aşk yoktur çareli reddeden aşıklar vardır. Bu sana birsey hatırlattı mi? Şimdi eski bir arabesk şarkı var dilimde.seninle aşkımız eski bir roman, yandı sayfaların külüdür kalan. Gerçekten de bir roman gibi başlamıştı seninle aşkımız. Satırları aşarız diye düşünürken, devrik cümleler altında kaldık ezildik.sonra hayat denen silgi geçti üzerimizden. Ne izimiz kaldı geride, ne de anlatabilecek bir hikâyemiz. Şimdi başka romanların sayfalarında başka hikâyelere mezeyiz. Aşk büyük harfle başlıyor, sonra küçük harflerle devam ediyor ve sonunda minicik bir nokta tüm cümleyi bitiriyor. İşte böyle katilim! Aşk başlıyor öncesini sorgulatmıyor, aşk bitiyor seni öncesine mahkum ediyor.
Öyle çok şey öğrendim ki senden sonra. Mesela bir insan bir insana bir hiç gibi sarılabiliyormuş.ve bir insan bir insanı içinden terk ediliyormuş. Bana kimse bu kadar hiçten sarılmamıştı ve kimse bu kadar içten ayrılmamıştı... Solundan geri döndüm katilim!ve iyiyim. Gürültülerine sessizliğimi bırakarak yeni aşklara yelken açıyorum. Her yeni başlangıç biraz daha kolay, biraz daha eksiktir öncekinden, biliyorum. Sensiz yaşayabildigime inciniyorum...