- Her neyse düşebileceğin bir yanılgıyı önceden kestirebilirse dönüp yeniden bakmak kişinin elindedir. Her şeyi üstlerindeki gereksiz kılıkları soyarak çırılçıplak bırakmak için, bakmakla bakılan gerçek arasında bir seçim yapmak yeterlidir, belki de. Bütün bunların çok zor olması da cabası.
- cebinin boşluğunu andırır bir yalnızlık... Akla sığmamakla birlikte noksansız bir sevdayla ışıyan onca şeye, rüzgarla sokakların umdurduğu nice şeylere karşı duyulan coşkulu özlem.
- Yaşam ki devinimle ritim kazanır, ama katı bir hayal zamanı ortadan kesip bölerek devinimi yok eder, o uçucu, elle tutulmaz, en gerekli, en öz zaman kıymığını seçmezsek eğer.
- Düşünce denen şey, kimi zaman kendini duyurabilmek için sayısız engellerden geçmek, kendi kendini çözümlemek zorunda kalıyor sanki.
- İnsan olmaktansa cesur olmak daha kolaydır.
- Yaşam ki devinimle ritim kazanır, ama katı bir hayal zamanı ortadan kesip dilimlere bölerek devinimi yok eder, o uçucu, elle tutulmaz, en gerekli, en öz zaman kıymığını seçmezsek eğer.
- Söylenmesi gereken sözün gerisi hep bir buluttur.
- Yaşam, yukarı doğru bir çıkıştır ve soncul bir tıkırtıyla noktalanır, aynı zamanda yaşam alçak, beyaz bir tavandır, kişiyi lavanta çiçeği kokan, ılık bir kuytuyla sarmalar.
- Düşünce denen şey, kimi zaman kendini duyurabilmek için sayısız engellerden geçmek, kendi kendini çözümlemek zorunda kalıyor sanki.
- Janet, o anda havada sallanan bir yaprakta gezinen tırtılı getirirdi gözlerinin önüne, görmeksizin, dokunmaksızın, engellenmeksizin bir yaprağın alt ve üst yüzeyini boyuna kat eden tırtıl, tam uca gelmişken kendini yaprağın altında bulmak, durmaksızın bir yüzden öbür yüze geçmek anlamına gelen bitimsiz Moebius döngüsü, hem de yavaşlığın ve acının ölçüye vurulmadığı bir ortamda bu çok yavaş ve acılı sürüngenlik, orada sürüngenlik durumu yavaşlık ve acı çekmek demekti zaten.