- O güne kadar yaptığım, piyano çalmak değil, piyanoyla oynamaktı. İlk defa Dostoyevski okuduğumda da aynı şeyi hissetmiştim. Daha önce okuduğum şeylerin hepsini bir kalemde silivermişti. 599
- Özgürlük düşleyen ve aklında yalnızca kaçmak düşüncesi olan bir esir gibiyim. 618
- Öğlen saat on ikiyi bir dakika geçti mi, gece başlar, derler Çinliler. 631
- Esas olan gösteridir, Shakespeare'nin dediği gibi. 650
- ?Ben ağladığımda bütün dünya ağlardı, öyle zannederdim.?
- ?Belki de insan sırf kimse ona inanmadığı için yazıyordu.?
- ?İnsan bir gecede sanatçı olmuyordu. Önce ezilmeli, bakış açındaki çelişen noktaları yok etmelisin. Birey olarak tekrar doğabilmek için insan olarak dünyadan silinmelisin.?
- ?Dünyanın insan yapımı olmayan bir parçasını istiyordum, kusma raddesine geldiğim insandan tamamen bağımsız bir parçasını. Bütünüyle toprağa ait, fikirden yoksun bir şey istiyordum. ?
- ?Dostoyevski okumaya başladığım o ilk gece hayatımın en önemli olaylarından biridir, ilk aşkımdan bile daha önemli. Benim için anlam taşıyan, düşünerek ve bilinçli olarak yaptığım ilk iştir ve dünyanın çehresini olduğu gibi değiştirmiştir. O ilk büyük yudumdan sonra başımı kaldırdığım anda saatin gerçekten durup durmadığını bilmiyorum şimdi. Fakat dünya bir an için durdu, bunu biliyorum.?
- Kesin olan tek şey şudur: öldüğünde ve dirildiğinde toprağa aitsindir ve toprağa dair ne varsa devredilemez bir biçimde senindir. Doğanın bir cilvesine dönüşürsün, gölgesiz bir varlığa; bir daha asla ölmeyecek, fakat etrafındaki bütün olaylar gibi gelip geçeceksin