- Sevinç ve keder birlikte gelir ;biri sofranızda sizinle otururken ,unutmayın,diğeri yatağınızda uyumaktadır.
- Sevinçliyken yüreğinizin derinliklerine bakın göreceksiniz;sizi şimdi sevindiren ,bir zamanlar üzenden başkası değildir.
- ...Hayalinizde kırlara çardak kurun,kent surları içine bir ev inşa etmeden önce. Çünkü hayatınızın günbatımında nasıl ilk yuvanıza kavuşmak isterseniz,içinizdeki o iflah olmaz münzevi ve mesafeli seyyah da aynı özlemle yanıp tutuşur. Eviniz sizi kuşatan daha geniş bir bedendir adeta.Güneşte büyür ve gecenin dinginliğinde uyur;düş görmez de değildir.Eviniz düş görmez mi ve düşünde kenti bırakıp korulara ya da tepelere gitmez mi?
- Güzellik var mı ,yüreği ağaç ve taştan yaratılmış şeylerden alıp kutsal dağa götüren ? Söyleyin bana,evlerinizde bunlar var mı?
- Gerçekte bedenin rahata düşkünlüğü ruhun tutkusunu öldürür,sonra da onun cenaze alayının ardından sırıtarak yürür.
- Gerçekte bedenin rahata düşkünlüğü ruhun tutkusunu öldürür,sonra da onun cenaze alayının ardından sırıtarak yürür.
- Kapılardan geçebilmek için kanatlarınızı kapamayacak,tavana vurmasın diye başınızı eğmeyecek,duvarlar çatlayıp çöker diye nefes almaktan korkmayacaksınız.
- ...Çünkü sizin içinizde sınırsız olanın meskeni göklerin konağıdır;o konağın kapısı sabah pusu,pencereleri gecenin şarkıları ve sessizlikleridir.
- Keşke güneşe ve rüzgara teninizi daha fazla açıp da onları daha az giysiyle kucaklayabilseydiniz. Çünkü hayatın soluğu gün ışığında ,eli ise rüzgardadır.
- ... Ve işi bittiğinde ormanda güldü.Giyimde edep ahlaksız olanın gözlerinden korunmak için bir kalkandır,unutmayın.