- Çoğu kez ruhlarınız bir savaş alanı gibidir ve burada düşünceniz ve yargılamanız, hırs ve doyumsuz iştahınızla mücadele içindedir.
- Izdırabınızın çoğu kendi tercihinizdir.
- Ve her biriniz Tanrı'nın bilgisinde tek tek yer aldığınız içindir ki, her biriniz Tanrı'yı kavramakta ve yeryüzünü anlamakta tek başınasınızdır.
- Suçluya cezasını verecek olan kimse, suçun işlenmesine sebep olan kimsenin de yüreğine baksın.
- Gece oldu mu, pişmanlık çağrılmadan çıkagelir ve insanlar derin uykularından uyanıp kendilerine baksınlar ister.
- Hayatı çalışmak yoluyla sevmek hayatın en derin sırrına ermek demektir. Fakat eğer ıstırap çekerken, doğduğunuz güne lanet edip bedeninizin yükünü taşımayı alnınızın kara yazısı sayıyorsanız, o zaman size cevabım şudur: Yazılanı silecek olan sadece alın terinizdir.
- Acılarınızın çoğu kendi seçiminizdir. Acı, içinizdeki hekimin hasta nefsinizi sağalmakta kullandığı acı iksirdir.
- Öyle acılar vardır ki, onları iyi gizleyemezsek, gözlerimizden bir yolunu bulup süzülür ve yanaklarımızı ıslatabilirler.
- Merhamet ve kabalık insanların yüreğinde, bu kara gecenin maddelerinin savaşı gibi, ezelden beri savaşır. Ama merhamet kabalığı yenecek, çünkü merhamet kutsal bir şeydir, oysa sabah gelince bu gecenin korkusu bitecek.
- Gerçek, gecenin karanlığı olmadan görülemeyen yıldızlar gibidir: Güzelliğini hatanın ağırlığını hissedenler dışında kimseye açıklamaz.