- Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir.
- Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez.
- Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız.
- "Kaç parmağımı görüyorsun, Winston?" "Dört" "Peki, Parti dört değil de beş diyorsa, o zaman kaç?" "Dört"
- Baskıdan yeni çıkmış romanlar - gerdeğe girmiş gelinler gibi, bekaretlerini bozacak kağıt açacağına uzanıyorlar.
- Din her zaman satar, yeter ki kitapta duygusallık olsun.
- Bütün insan ilişkileri parayla satın alınmalıydı. Paran yoksa, erkekler sana dönüp bakmaz, kadınlar seni sevmez; sevmez derken, seni umursamaz, sevip sevmemesi önem taşımaz. Sonuçta ne kadar da haklıdırlar! Çünkü, parasız, sevilebilirlik niteliğinden yoksunsun. İnsanların ve meleklerin diliyle konuşuyorum. Ama param olmasa, insanların ve meleklerin dilleriyle konuşamam.
- Elbet işin aslı paraydı, her zaman paradır zaten. Cebinde paran olmayınca dostluk göremezsin, hatta uygar insan gibi bile davranamazsın.
- Yine para, daima para! Parasızlık rahatsızlık demektir, sefil kaygı demektir, sigarasızlık demektir, her şeyden de önemlisi, yalnızlık demektir.
- Bir akşam daha boşa geçmişti. Saatler, günler, yıllar kayıp gidiyordu. Her gece aynı şey. Yalnız oda, kadınsız yatak; toz, sigara külü, zambak yaprakları. Kendisi neredeyse otuz yaşındaydı.