- " Katedralin saati yediyi vurduğunda gökyüzünde pembe renkli, berrak, tek bir yıldız vardı; geminin biri kederli bir veda çığlığı attı;yaşayabilecekken yaşanmamış tüm aşkların sıkıntısını bir Gordion düğümü gibi hissettim gırtlağımda."
- Pedro Vicario, artık neredeyse yaşlı bir adam olduğunda, o bitmek bilmez gündeki halini bana anlatmaya çalışırken, hiçbir zorluk çekmeden şöyle demişti: "Sanki iki kez uyanık olmak gibi bir şeydi." Onun bu sözü üzerine, zindandayken onlar için en dayanılmaz olan şeyin kafalarının berrraklığı olduğunu düşünmüştüm.
- Yüreğin o giderilmez unutkanlığıyla değil, çok daha amansız ve hiç dönüşü olmayan bir başka çeşit unutkanlıkla unutulmuş olduğunu anladı. Bu unutkanlığı iyi bilirdi, çünkü ölümün unutkanlığıydı bu.
- "İnsanın en iyi dostu ölmüş olan dostudur."
- ?Çingene, kaba şivesiyle, ?Eşyanın da canı var,? diye ilan etti; ?Bütün iş, ruhlarını uyandırabilmekte.??
- 'Bir ilişkiyi kadın başlatır, kadın bitirir. Ama başlatan ve bitiren, aynı kadın olmayabilir.''
- Hiç şaşmaz yüreği, ona karanlıkta yol gösteriyordu.
- Ölümü umursadığı yoktu; ama yaşam çok şey demekti. O yüzden de idam hükmü verildiği andaki duygusu korku değil, özlem oldu.
- Dünya daha öylesine çiçeği burnundaydı ki, birçok şeyin adı yoktu ve onlardan bahsederken parmakla göstermek gerekiyordu.
- "Bir dakikalık uzlaşma ömür boyu arkadaşlıktan daha iyidir."