- "İnsanın inanmasında bir gariplik görmem, buna karşılık, inandığına inanıyorsa, işte o açmazdan çıkışın yolu yoktur..."
- "Okuyabileceklerimi tartsam, okuyamayacaklarımın ne kadarıdır..?"
- "Her okur kitaplığında kapağını açmadığı kitaplar olsun ister. Onların vaadlarını önemser. Ummak, hayatın en sağlam fiillerinin başında gelir. Ne yazık ki yanıbaşında ukde dikilir: Okuyabilecekleri tartsam, okuyamayacaklarımın ne kadarıdır..? Akıllı okur, belli bir yaşa geldiğinde tevekkül duygusuna erişmeyi başarır: Bütün susuzlukları sonuna dek giderebilecek tek su görünmezdir..."
- "Bir avuç kitabın başımı döndürdüğünü, bir avuç kitabın başımı başka yöne döndürdüğünü söyleyebilirim..."
- ?Konuşursanız geri dönüşü yoktur, susarsanız öyle değil: Dilediğiniz an giz kilidini açmak, açılmıyorsa kırmak sonuçta size kalmıştır...?
- "Bütün evren kenarda durur, okurken. Bir kitabın sayfaları arasına daldığınızda, ötekiler, sesleri ve sözleriyle kaybolurlar. Aydınlık, ılıman, korunaklı bir diyardasınızdır; karanlık, sert ürkütücü bir yazının harfleri gözünüzün önünden akıyor olsa bile. Ondandır, ışığı söndürüp başınızı yastığa koyduğunuzda, sizi kuşatan gerçek dünyanın yerini daha gerçek bir dünyanın alacağını bilirsiniz. Böyle okumamışsanız hiç, siz henüz yaşamamışsınız demektir..."
- ''Göğsümde bir sıkıntılı kuş; içimde göz gözü görmüyor. Çaldım kapımı, anahtarlarım içeride...''
- ?Dünyayı yerinden oynatmak için bir dayanak noktası dileyen adam haklıydı. Bizim gibiler, çok genç yaştan başlayarak kendilerini yazının tılsımına inandıranlar, kitaplardan oluşan bir dayanak noktası yaratmıştık kendimize, ondan bir biçimde yoksun kalsak sonsuz bir boşluğa yuvarlanacak, uzayda kaybolan astronotlara dönüşecektik. Nasıl geçerdi günler, aylar, yıllar, kitapsız..? İpin ucunu kaçırmaz, hastalanmaz, yanmaz mıydık..??
- Hezeyan mıdır yazmak, yoksa heyecan mı..? Yoksa: Heyelan mı..?
- ...Gerçeği kavrayış biçimimiz bizi ötekinden ayırır. Tıpkı Habil'in Kabil'den ayrıldığı gibi.