- Yakut, değerini sade taşından değil, bir de ateş kırmızı renginden alan nadide bir mücevherdir. Derler ki başka mücevherlerin aksine, zaman içinde rengini değiştirme kudretine sahiptir yakut. Kararır koyulaşır içten içe. Takanın ruh haline göre. Bilhassa çekirdeği hafifçe laciverde çalan, kan kırmızı bir yakut vardır tabiatta. İsmi Güvercin Kanı.
- En zoru kokuları unutmasıydı insanın.
- Matem de bekaret gibidir. Hak edene saklamak gerekir.
- Kadınlar ilk çocuklarını doğurduktan sonra kendi çocukluklarının yükünü taşımayı bırakırlar.
- Yalnızlık ne Issızlıktır ne Kimsesizlik.Yalnızlık insana en çok başkalarıyla çevriliyken gelen bir histir ki, kimileri buna "etraf kalabalıkken kalbin yanlız olması hali" derler.
- Senin gönlün değişirse, dünya değişir.
- İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi.
- AŞK'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındadır, merkezinde, Ya da dışındadır, hasretinde...
- Zira her ne kadar bazıları aksini iddia etse de, aşk dediğin bugün var yarın yok cici bir histen ibaret değildir.
- Çünkü aşk, hayatın asıl özü, esas gayesidir. Mevlana'nın bizlere hatırlattığı üzere, gün gelir, herkesi, ondan köşe bucak kaçanları bile, hatta ''Romantik'' kelimesini bir suçlama gibi kullananları dahi kıskıvrak yakalar aşk.