- Birine âşık olmak demek, tüm arızaları, sırları, noksanlarıyla onu keşfetmeyi delice arzulamak demekti.
- Bizlere,hepimize komşu dairelerden gelen dayak yahut bağırış-çağırış ,kısacası sözlü ve fiziksel şiddet seslerini duymamamız öğretildi.İyi komşuluk biraz da sağır ve kör olmak demekti.
- ... insan istediği kadar uzak olsun yurdundan, geçmişin hüzünlerini hep sırtında taşıyordu.
- Kendini nasıl gördüğün, bir müddet sonra hakikatin olur.
- Şu hayatta en köklü alışkanlıklar terk edilebilir, kişilik bozuklukları düzeltilebilir, en sıkı dostluklar tavsayabilir, hatta bağımlılıklar bile aşılabilirdi, ama belki de değiştirmesi en zor şey insanın bir yere duyduğu aidiyetti.
- Sadece sizin gibi düşünen/konuşan insanları okuyorsanız, okumuyorsunuz demektir.
- Etrafımız hep "çok bilenler" le dolu. "Emin değilim, kararsızım, hala arıyorum" diyen kimseye rastlamadım daha.
- İki tür erkek vardır: kırıp dökenler ve tamir edenler. Birinci gruptakilere sırılsıklam abayı yakar, aşık oluruz ama ikinci gruptakilerle evlenir, yuva kurarız.
- Bence fazla özür dileyen tipler hayatla baş etmeye çalışan kaygılı, endişeli tiplerdir sadece. Kimseye zarar vermezler, kendilerinden başka. Diğer insanlara ayak uydurmak için ellerinden geleni yaparlar, ama aradaki farkın kapanmayacağını bilirler.
- Bütün ömür boyu damla damla biriktirdiğimiz hüzünlere, kederlere sonradan tek bir kişinin sebep olduğunu sanmak ne büyük bir yanılsamadır. Ama insan beyni, kendini aldatmakta ustadır.