- Bir yere ulaşmadan, ulaşmayı dahi amaçlamadan, sırf gidebilmenin güzelliği için yollara düşebilir misiniz?
- Yaşamı sırf yaşanılası olduğu için, baldan ala, sudan aziz bir iksir gibi yudum yudum içebilir misiniz? Sevebilir misiniz? Karşılıksız, beklentisiz, hesapsız, çıkarsız, özgür bırakarak. Sırf bir başkasının iyiliğini, mutluluğunu isteyerek.
- Aşk dışı süslü, içi boş bir kelime mi size göre? Yoksa kainatın özü, cevheri, yaradılışın gayesi mi? Hiç tanımadığınız ve muhtemelen tanışmayacağınız bir insan için dua eder misiniz? Öyle yüzeysel, geçiştirerek ya da lafın gelişi değil, derinden hissederek. Ağlaya ağlaya...
- Nefesinizi bir tüy gibi avucunuza yerleştirip uzaklara üfleyebilir misiniz?
- Sizin gibi düşünmeyenleri de kucaklayabilir misiniz? Sevebilir misiniz?
- İhtiyacımız olan şey kahramanlar değil, kahramanlara ihtiyaç duymayan bir toplum olmalı.
- Maddenin katı hali: İnsanın mutlakıyetçi hali. Maddenin sıvı hali: İnsanın yaratıcı hali. Maddenin gaz hali: İnsanın mütereddit hali.
- Hiçbir " tekrar " aynı değildir.
- Mademki hepimiz " Bir " iz ama hepimiz aynı değiliz. Birbirimizi taşıyoruz, taşıyoruz...
- " Kendine rağmen yaşamak " bir sanattır.