- Sende kudretimi değil, aşkımı deneyeceğim, yemin ettim. Bana en kıymet bilen kalbinle gel.
- Sömürgecilik tatlıcık, çocuklara ve çiçeklere kendi dillerinde isimler koymaktan bile vazgeçiriyor insanları. Ancak ana dilimizin sözcükleri gönlümüzde tınlar oysa. Gönül, sözcüklerden kurulur. Her bir sözcük içimizde denk geldiği noktayı var ederek bir gönül yüzeyi oluşturur. Pekâlâ, etrafta gördüğün bu insanlar, bu bakımdan da sakatlandılar. Sor şimdi, çiçeklerin adlarını bile sayamazlar kendi dillerinde.
- Aşk, kadınlar yorulunca biter. Kadınlar bir adamı değil, bir mezarlığı terk eder.
- Hikâyemi anlatmak istedim. Erkekler hiç hoşlanmaz bundan. Hikâyeyi anlatmak isterler, aşka dinlemek değil.
- Hikâyemi anlatmak istedim. Erkekler hiç hoşlanmaz bundan. Hikâyeyi anlatmak isterler, asla dinlemek değil.
- Durmak, yerleşmek demek, bir kale inşa etmek demek.
- Kaderin önüne geçecek kadar çabuk davrananlar, kendilerini de geride bırakmaya mecburdurlar.
- İnsan, o da eli iyi gelmişse,hayatta kendini bir kere bütünüyle görür. Ömrün gerisi ya o sahneye yeniden kavuşmak için geçer ya da ondan kaçmakla.
- insan, yaşamayı becerebilenlerin karşısında donup kalıyor. yani merak ediyorum, insanlar nasıl oluyor da yaşamaya ara vermek istemiyorlar.
- Ben, yeryüzü kayıtları tutan biriyim. "Hakikat işçisi" deyin, "yazı gündelikçisi" deyin; hükmü bir gün süren gazete kağıtlarına yazılar yazıyorum. Benden önce gelmiş, benden sonra gelecek olan benzerlerim gibi, insanlığın daha adaletli ve vicdanlı olabileceğini hatırlatıyorum. Ben, dünyaya bakan biriyim. Dünyaya bakmak işini "meslek" olarak yapmaya başladığımda, dünya ve Türkiye, daha önce geçmediği bir yerden geçiyordu. Bu yüzden işte, ne olduysa dünyada, bende de oldu. Ne geçtiyse dünyadan benden de geçti. Gözlerimi dikmiş bakıyordum, baktıklarım bazen gözüme kaçtı. "Dışarıdan", sizin ve benim gözüme kaçanlar üzerine, daha önce geçmediği yerlerden geçmekte olan yeryüzü ve Türkiye üzerine okurla bir konuşmadır. Bu yazılar yazıldıkları andan itibaren artık bana ait değiller. Okuduğunuz anda size ait oldular. Ama belki de yazı kimseye ait değildir. Belki de bu yazılar sadece yeryüzüne ait kayıtlardır. Ama yerin yüzünden geçenler, kim bilir, sizin yüzünüzden de geçmişlerdir...