- Benimse sadece sol ayağım vardı.
- Hayal kırıklığıyla dolu çabalar ve küçücük düşünceler dışında hiçbir şeyim kalmamıştı.
- Bir örümceğin kesilmiş iki bacağının, ikisinden birinde yaşam olduğu sürece birbirinden ayrı olsalar bile hareket edebileceği gibi bir şeydi bu.
- Kalemi heybetlice alıp ihtişamlı bir şekilde başladım. 'İlgilenecek birilerine, kimsenin ilgilenmeyeceğini bilsem de... ' Bunun harika bir açılış cümlesi olduğunu düşündüm
- Babam biraz sarhoşken diğerlerinin önünde beni göstererek "duvar örme işinde hepinizden daha iyi" derdi
- Çarpık ağzım, dolaşık ellerim ve kullanışsız gövdemden dolayı bütün dünyaya kırgındım.
- Kitaplar bizim evimizde nadir rastlanan bir şeydi. Ekmeğin daha önemli bir şey olduğu düşünülürdü. Midelerimizi doldurmak zihinlerimizi beslemeye oranla daha önemli bir şeydi.
- Bunlar hayali ve hüzünlü düşüncelerle doluydu, bunları gerçekten yazıyor olmaktan zevk alıyor olsam da beni üzüyordu; çünkü belki de bu kadar güzel hayal ediyor olsam da bunları gerçek hayatta hiç yaşayamayacağımı düşünüyordum.
- Büyüdükçe etrafımı çeviren duvarlara hapis olmuştum. Özgür olmayı o kadar özlemiştim ki; bağları koparıp kaçmayı deliler gibi özlemiştim.
- Chopin en sevdiğim oldu, fırsatım olsa bütün gün onun piyano müziğini dinleyebilirdim.