- Bu kadar çok yeteneğin insanı endişelendirmemesi imkânsızdı. Toplumun herhangi bir bölümünde olduğu gibi sarayda da, yaşantıları güvenlik altına alınan sıradan insanlar, değersizliklerini daha çok belirginleştiren güçlü kişiliklerden hoşlanmıyorlar, hatta onlara düşman kesiliyorlardı.
- Şenar gittiğinde, Ramses şaşkın ve endişeliydi. Ağabeyi ona bir tuzak mı kuruyordu, strateji mi değiştiriyordu, yoksa gerçekten samimi miydi?
- Kral olmadan önce, sakin bir ülkeyi yöneteceğimi sanıyordum. Oysa bu ülkede sıradan insanların yaşadığını unutmuşum. Onlara, Maât yasasına ihanet etmek ve babamın ve atalarının eserini yıkmak için birkaç hafta yeter. Uyum, hazinelerin en dayanıksızıdır. İşleri biraz gevşetecek olsam, kötülük ve karanlıklar ülkeye sahip olur.
- Akışına karşı gelmeye çalışanlar onun dalgalarıyla sürüklenmeye mahkûmdur.
- 'Savaşçı bir ırk çatışma istiyorsa' dedi, ?ne sağduyu, ne akıl bunu durdurabilir.'
- Gerçek kabiliyetlerinin ortaya çıkıp gelişmesi için ona gerekenleri verelim. Kuşkusuz, ilerde zorlu deneylerden geçmesi gerekecek çünkü vasat insanlar her zaman üstün nitelikli insanları ezmeye çalışırlar.
- Ben savaşı gözlerimle gördüm, insanların vahşetine ve başıboş kalan öfkenin yıkımına tanık oldum. Aklı başında insanların çılgın birer caniye dönüştüğünü gördüm.
- Bir zamanlar, bir tapınakta müzisyen olarak görev alan Nefertari, dinsel düşüncelere dalmaktan başka uğraşı olmayan ve kendini bilgelerin yazdıklarını okumaya adamış mahcup bir genç kızdı. Ama Ramses'in aşkı, onu, büyük bir azimle görevlerini yerine getirmeye kararlı Mısır Kraliçe'sine dönüştürmüştü.
- Bilgelerimizin söylediklerine göre büyük yazarların yapıtları piramitlerden daha uzun ömürlü olurmuş.
- ?Ebu Simbel... Bugüne dek bir Kral, Kraliçe'sine böyle bir yapıt sundu mu?'
?Hiçbir Kral Nefartari gibi bir kadınla evlenme şansına sahip olabildi mi?'