- Ama bitti artik... Ölüm dansi tek kisiliktir!
Bundan sonrasinda bana eslik edemeyeceksin.
Ölümüm senin elinden olmayacak Eroin!
Bu zevki tattirmayacagim sana... - - Aşk iki kişiliktir! Özveri de öyle. Zorluklara göğüs germek, yalnız senin görevin olmamalı.
- Giden Gider Kalan Sağlar Bizimdir! - Son hızla uzaklaşıyor.Bana eksikliğini bırakırken, benden çok daha fazlasını alarak.
- Bana güç veren neydi biliyor musun? Korkularım..
- Nerdesin dünya? Nereye gittin? Üzerine attığımız iki avuç toprağın altında olduğunu söyleme bana! Oraya bıraktığımız, ruhundan ayrılmış bir kemik yığınıydı yalnızca.
Gittiğin yerleri anlat bana... Rahat mısın oralarda? Beni özlüyor musun? Hepsinden önemlisi. aradığın huzuru buldun mu?
Bir köşeye gizlenip görünmez yüzünle bizleri izliyorsundur belki. Gördüğün gibi, kimseler anlamıyor beni. İçinde debelendiğim, uçsuz bucaksız bir boşluk değil, hiçliğin ta kendisi! Fark edemiyorlar. Bir sen varsın dertlerime derman olacak, sana da ulaşamıyorum ki... - Beynimin, yüreğimden önce hareketlenmesi, körkütük âşık olma şansı tanımıyordu bana. Bu durumda, bana sunulan aşkı paylaşmakla yetinmek zorundaydım.
- Âşık olmanın bir yatkınlık, hatta yetenek gerektirdiğine ve nedense, bu yeteneğin bende bulunmadığına inanıyordum o zamanlar.
- Her şeyi kökünden kesip atacak keskin bir bıçak, dönüp kullananı da yaralamaz mı kimi zaman?
- Zaman kavramını tümüyle yitirmiştim. Dün ile bugün kol kola girmişler, beni şaşırtmak için tüm hünerlerini sergiliyorlardı sanki. Kâh neşe içinde, uyumla dans ediyorlar; kâh amansız bir savaşın dövüşçüleri olup kıyasıya hırpalıyorlardı birbirlerini. Sonunda dün, bugünün önüne geçti; yaşlı bedeniyle onun diri görüntüsünü örterken, eskimişliğine ve yıpranmışlığına inat, olağanüstü bir güçle beni kendisine çekiverdi...
- İnsan sırf canını yakan birilerini cezalandırmak, onları da canlarını yakarak ağlatmak, gözlerinde birkaç damla yaş görebilmek için kendini feda etmeyi düşünebiliyor demek!