Bir savaşın en berbat tarafı hayatlardan çok yaşayanların umutlarını yok etmesidir.

Yaşlıların aniden uykuya dalışları, doğanın küçük ölüm provalarıdır.

?Allah?ın kendi yarattığı cennetin içine kendisinin bilerek bir cehennem tohumu olan beşer adlı mahlukatı yerleştirdiğini düşünmekten kendimi alamıyorum. Cihanı cehennem, hayatlarımızı bedbaht kılan bizzat bizleriz. Biz kendi kendimizin düşmanıyız. İnsan denen aklı yüce mahlukat, maalesef şeytandan hain, akbabadan beter, cellattan acımasızdır.?

Ah o ''fakat'' ve ''ama''ların içinde saklanan binde bir olasılıkların baştan çıkarıcı albenisi! Ah o aklımızı çelen küçük olasılıkların peşinde sürüklenirken esir olduğumuz duygu karmaşası! Ah o bazen sonunda pişmanlıktan kıvranarak andığımız ''ya öyleyse'' yolculuklarımızın yüksek bedelleri.

"Hiç bir şey başkalarının yüzünden değildir Nilsu!"

"Kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz; adına ev, aile, akrabalar, töreler diyerek? Sonra bu duvarların arasında boğulup, çıldırıyor, ama yıkılmasın diye de uğruna hayatımızı siper ediyoruz."

"Yollarda yalnız,elleri cebinde,ağzında sigara yürümek ve düşünmek..."

"Bir insandan bir başkasına geçmek,emek ister,sevgi ister,yürek ister.Bunlar bile köprüleri kurmaya yetmez bazen..."

"Hem bağımsız olmak, hem de kollandığını bilmek."

"Öyle şeyler vardır ki,ait olduğu kişiyle mezara gitmelidir."