- Annesi, babası, çocuğu, sevgilisi, arkadaşı, kim olursa olsun bir insan, öbürüne ulaşmak için göze aldıklarıyla sevilir. Öbürüne ulaşmak yürek ister. Göze alabilmek ister. Bir insandan bir başkasına geçmek emek ister, sevgi ister, yürek ister. Bunlar bile köprüleri kurmaya yetmez bazan...
- Bazan, ?eğer o gün, o kapıdan girebilmiş olsaydım...? diye düşünüyorum da; insan yaşaminin ne çok ?eğer?, ?...saydim/....seydim? lere bağlı olduğunu, tesadüf ve rastlantıların yaşantımızı nasıl yönlendirdiğini görüyorum. Bir de o ufak tefek, minik kararlarımızın, hayatın akışını nasıl irice etkilediğini.... görüyorum ama, bu görüş, hala kontrolü tamamen elimde tutamayışımdan ötürü, BİRAZ ÖFKELENDİRİYOR BENİ.
- Algılar tıpkı bir göz aldanması gibi bir anda bir anda tersine dönebilir
- Birini sevmekle gelen oninanılmaz hoşgörünün gücü azaldığında ayrıntılar bile batar insana
- ?onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim. Bu tıpkı bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak, sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu. Onu ilk gördüğümde bundan böyle artık benim için çok önemli olacağını sezmiştim ve ürkmüştüm.?
- Nasıl birseymiski bu aşk insan sevdiğinden ayrılınca hayatı yedeğe alıyor yaşıyormus gibi yapıyor ve herseyi kafasına yazıyor...
- Bu savaştı. İşte savaş buydu! Oyun veya şaka değildi, savaş; ölmek ya da öldürmekti. Çirkindi, mantıksızdı, ilkeldi.
- Herkesin bir mucizesi vardır, benimki de o!
- düşünsene tuna her gün istemediği işleri mecburen yapan milyarlarca insan var gündelik yaşam yalnızca bu nedenle bile korkunç,berbat ve çok... çok sıkıcı! dedi yine de insana en az sıkıcı gelen kurallar,kendi koyduğu kurallardır! Biz insanlar çelişki dolu tuhaf yaratıklarız. Baksana halimize, kendi inşa ettiğimiz hapishanelerde yaşıyoruz, adına ev, aile, akrabalar, töreler diyerek... Sonra bu duvarların arasında boğulup çıldırıyor, ama yıkılmasın diye de uğruna hayatımızı siper ediyoruz.
- "Sormak... sormak cesaret ister! Sorabilmek bağımsız olmayı gerekli kılar ve işte bizde eksik olan bu cesaret! Göğsünü jiletle-meyi, ölüme koşarak gitmeyi ben cesaret saymıyorum, o ancak bir cinnet olmalı!"