- Sevmeyi bilmiyorsan şayet, neye yarar güneşin doğması ve batması?
- Ne bilginler geldi, neler buldular! Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar. Hangisi yarıp geçti bu karanlığı? Birer masal söyleyip uyuya kaldılar.
- "Bende içgüdüsel olarak devrimci bir ruh var ve her özgürlük savaşçısı beni kendine çeker."
(Sayfa:184) - Ozan, yalnızca senin dizelerinin aynasında
Güzelim ben - Tanrı güzelliği size vermiş kontes,
Ama başkalarının gözleri için. - Ben çocukluğumu anımsıyorum, ama çocukluğumun dünyasında her şey unuttu beni.
- "Bir insan hayatının doğumu ile başladığından emin misiniz?"
"Zaman denen şey bir yanılsamadır.. Geçmişin, saatlerin ve günlerin ve haftaların ve on yılların kül kadar ağırlığı vardır; gelecek zamansa, isterse sonsuza dek sürsün, daima saniye saniye yaşanır.."
"Gelmemenin bir vakti yoktur. İnsan coşkuyla beklerken ne kadar zaman geçerse? o büyük günün yaklaştığına o kadar inanır. Bir yıl mı geçmiş? Ne yapalım dersiniz, hazırlanması en az bir yıl sürerdi zaten... İki yıl mı geçmiş? Gelmesinin eli kulağındadır..."
"Öfkeliydim, kendime karşı öfkeli. Hep böyle olurum. Aylarca sessiz kalırım, neredeyse konuşmayı unutacak kadar, sonra birden baraj yıkılır ve ne varsa; neyi tutmuşsam her şeyi koyuveriririm, bitmez tükenmez bir gevezelik başlar ve daha susmadan pişman olurum."
"Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle.. Aylar da geçse, yıllar da geçse.. Hayat insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir" - Eğer ölüm kaçınılmaz olmasaydı insan bütün yaşamını ondan uzak durmaya adayacaktı. Hiçbir tehlikeyi göze almayacak, hiçbir girişimde bulunmayacak, hiçbir işe el atmayacaktı. Tanrı'ya bize ölümü armağan ettiği için şükredelim, çünkü yaşam ölümle anlam kazanıyor. Günün anlamı olması için gece, konuşmanın anlamı olması için sessizlik, barışın anlamı olması için savaş gereklidir. O'na dinlenmenin ve neşenin anlamlı olması için bize kaygı ve tedirginlik gönderdiği için de şükredelim. O'na şükredelim, çünkü O'nun bilgeliği sonsuzdur.
- On iki yaşımdayken hayvanlarla insanları karşılaştırdığımda hayvanların daha zararlı olacaklarına inanırdım. (sf.140)
- Bir toplum en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda dağılmaya başlar. (s.159)