Derdin Dost'a kavuşmaksa, yaşadığın her an gurbettesin.Ta ki son nefesini verip O'na rücu edene değin.

Ümmet, insanlığın annelik makamıdır!

Kişinin Rahmete muhtaç olduğunu hissetmesi, er-Rahim'in merhametini tahrik eder.Bu durum, bebeler ağlamaya başlayınca annelerin göğüslerinden süt taşması gibidir. İsterseniz bunu ibadete karşılık inayet, duaya mukabil icabet veya miraç için nüzule de benzetebilirsiniz. Zira kul bir adım ilerlediğinde, Rabb'i ona on adım gelmekte.

" Kur'an-a gözleriyle bakanlar sözcükleri görürler. Zira ellerindeki sadece mushaftır. Ona akılla bakanlar farkları seçerler. O artık 'Furkan'dır. Basiret ve Furkana bakanlar Rabbin ayetlerini okurlar. Kitabı kalpleriyle gözleyenlerse ondaki aşkı yaşarlar. Aşk dile gelmez. Anlatılmaz. Ve kitap gayrı 'Nur' olmuştur sana. Bundan nasibi olanlarsa kalplariyle akledebilenlerdir."

" ...hükmünce ateşten ateşe rabıta için hasretle donanmak şarttı.Gönül közlenmeden, gözleyip işitmek mümkün değildi."

Ey güzel!... En Güzel'den neşet bulan güzel! Gel!...
Gel ki,Yakub'un gözyaşı dinsin!
Ey güzelliğine nice Yusufların kurban olduğu
O Habib'in Kızı!
Gel...
Gel ki;Yusuf nasıl sevilirmiş,öğrensin Züleyha!...

Görülenler,duyulanlardan daha derin izler bırakıyordu.

Gayrı sevenin 'Ben'i de, sevdiğinin 'Sen'i de yoktu alemde...

Kırbaya zemzem doldurabilmek için bile öncelikle kırbanın boş olması gerekir.İnsanda öyledir.Bilmediğini bilmeyen kişi,bilgi edinemez.Cahiliz ki,ilme açılalım.Zalimiz ki,adalete yönelelim.

Sözün güzelini seçebilmek için öncelikle sözün tamamını fikretmek gerekiyordu.Aksi halde akıl,güzel olanı seçmek yerine nefsin arzusuna kapılıp kolay olanı,hoşa gideni yahut sırf başkalarına şirin görünebilmek için zor da olsa gösterişli bulduğunu tercih edebilirdi.