Bundan üç dört yıl önce Seattle'da Dünya Spastikler Olimpiyatı düzenleniyor. 100 metre yarışı; çeşitli ülkelerden gelmiş zihinsel engelli, Down sendromlu koşucular... Yarış başladığında koşuculardan birinin ayağı takılıyor düşüyor ve acıyla bağırmaya başlıyor. Çok ilginç bir şey oluyor, diğer zihinsel engelli koşucular durup geriye dönüyorlar ve düşen atleti kaldırıyorlar. Down sendromlu bir kız, oğlanı öpüyor, "Bu onu iyileştirir." diyor. Kollarına girip teselli ediyorlar ve hep beraber yürüyerek yarış çizgisini geçiyorlar.

Klemanso'nun meşhur tekerlemesi ne kadar güzel: "Bakanlık geç gelenlerle erken gidenlerin karşılaştığı yerdir." demiş. Bakanlığı süresince öyle garip vakalara şahit olmuş ki boyuna vecizeler dizmiş.

Bir başka bilge der ki: "Ruhumuz var mı, diye düşünmeyin, siz zaten ruhsunuz. Bedeniniz gerçek mi, diye düşünün."

İnsanlara belirli bilgileri empoze etmenin adı propagandadır, insanların hayal güçlerini büyüleyerek bilgi aktarmanın yolu ise eğitimdir. Sizce bizdeki bakanlığın adı Milli Eğitim Bakanlığı mı olmalı yoksa milli propaganda Bakanlığı mı?

Hayatı bir brüt yaşarsınız, bir de net. Geriye dönünceye hazırladıklarınız net kısmıdır. Hatırlamadıklarınızsa fazlalıklar...

Bu kitabı niye yazdım? ... Bu ülkede 400.000 kahvehane, 15.000 meyhane ve 131 kütüphane olduğunu gördüm. ...

Tarlanın yirmi yerini birer metre kazdığınızda hiçbir şey bulamazsınız, bir yerini yirmi metre kazdığınızda da suya ulaşırsınız.

Bedava peynir sadece fare kapanında vardır.

Her şeyin fiyatını bilen, ama hiçbir şeyin değerini bilmeyen insanlar olmaya başladık.

Sıradan insanların hevesleri, büyük insanların ise idealleri vardır. -Washington Irving