- Düşünceler,duygularımızın gölgesidir;ama her zaman daha karanlık,daha boş ve daha sade.
- Bir kitap bizi alıp diğer kitapların üzerine çıkarmıyorsa o kitabın neresi iyidir?
- Kemikleri,eti,bağırsakları ve kan damarlarını kaplayan deri nasıl insan görünümünü katlanabilir hale getiriyorsa,ruhun çalkantıları ve ihtirası da kibirle kapatılmıştır;o , ruhu kaplayan deridir.
- Gördüğü bir şeye yapışıp kalmakta inat eder;ama buna sadakat der.
- Her şeyin derinine inmek:Bu zahmetli bir kişisel özellik.İnsanın gözlerini hep yorar ve sonunda insan isteyebileceğinden daha fazlasını görür.
- "Ama ikimizin arasında çok önemli bir fark var. Ben felsefeyi sizin için yaptığımı iddia etmiyorum, oysa siz Doktor, sizi motive eden şeyin bana hizmet etmek, acımı dindirmek olduğunu söylüyorsunuz. Bunların insan motivasyonuyla uzaktan yakından ilgisi yok. Bunlar rahiplere özgü propagandalarla kurnazca yönetilen köle zihniyetinin bir parçası. Daha derinlere inip motivasyonlarınızın kaynağını bulun! Hiç kimsenin bir şeyi sırf başka birisi için yapmadığını göreceksiniz. İnsanın bütün eylemleri kendisine yöneliktir, bütün hizmetleri kendine hizmettir, bütün sevgisi kendini sevmesindendir."
- "Hayat uzun hastalar daha uzun süre tedaviye gidip gelecekler. Bir doktordan bir şeyler öğrenirler,bunu akıllarında tutarlar ve ilerde bir zaman gelir daha fazlasını almaya hazır olurlar. Ve o anda sizin oynadığınız rol, onun o anda hazır olabileceği kadardı."
- Hepimizinki günübirlik hayatlar; hatırlayanın, hatırlanandan farkı yok. Hepsi geçici. Hem anılar hem de onların nesnesi. Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda, her şeyin seni unutacağı günler yakın. Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın. /Marcus Aurelius, Düşünceler/
- "Aurelius diyor ki fikriniz olmazsa, 'zarar gördüm' diye bir şikayet olmaz; 'zarar gördüm' diye bir şikayet olmazsa zarar da olmaz.' (...) Buradan, kendi algılarımızın bize zarar verebileceğini öğrendim. Algılarını değiştirirsen zarardan kurtulursun. Dışarıdaki hiçbir unsur sana zarar veremez çünkü sana yalnızca kendi bozuk ahlakın zarar verebilir. Bir düşmana verilebilecek yegane karşılık, onun gibi olmamaktır."
- "Mezun oldukları liselerin pilav günlerinde, genelde çok tanımadıkları birine, bazen de eski erkek arkadaşlarına aşık olan çok insan tanıdım. Çoğu bu kişilerle evlendi. Bu evliliklerin bir kısmı başarılı oldu, bazıları ise felaketle sonuçlandı. Ben bu kişilerin çoğunun çağrışımla aşık olduğuna inanıyorum. Onların asıl sevdiği, gençliğe özgü neşeydi, okul günleriydi, önlerinde uzanan o heyecan dolu yaşama atılmak için duydukları sabırsızlıktı. Gerçekte, belli bir kişiye aşık değillerdi" (Sayfa 49).