- Gazali Bağdat'taki eğitimini tamamladıktan sonra bir kervanla Tus şehrine dönüyor. Ama yolda kervanı haramiler soyuyor ve herkesin altınını, gümüşünü alıyorlar. Gazali'nin de bir tek torbası var. Torba da gidiyor. Herkes kaderine razı olmuşken Gazali haramileri aramaya başlıyor. Aylarca aradıktan sonra haramilerin saklandığı mağarayı buluyor ve torbasını geri istiyor. Nöbetçiler bu deli çocuğu öldürmeye hazırlanırken Haramibaşı gürültüleri duyuyor ve neler olduğunu soruyor. Bir deli oğlanın geldiğini ve torbam da torbam diye tutturduğunu söylüyorlar. Haramibaşı ?Gönderin bu çocuğu bana ?diyor. Sonra ona ?Evladım, herkesin servetini aldık, ses çıkaran olmadı. Senin torbanda bunlardan daha kıymetli ne olabilir ki canını tehlikeye atıp buralara geldin? 'diye soruyor. Gazali ?Benim yüküm onlardan daha değerli' diyor. 'Çünkü içinde Bağdat'taki hocamın ders notları vardı.'Haramibaşı adamlarına ?Verin şu çocuğun torbasını' diye emrediyor. 'Karnını doyurup yola çıkarın. 'Sonra da Gazali'ye dönüyor; 'Ders notlarını iade ediyorum delikanlı,' diyor, 'ama alim olmak istiyorsan bir şeyi hiç unutma .'Gazali ?Nedir o?' diye soruyor. Haramibaşı diyor ki: 'Senden çalınabilen bilgi senin bilgin değildir.'
- " tık... Kapandı telefon. Bu da aynı diye geçirdim içimden. Bir gün dediklerimi değil, demek istediklerimi anlayacak bir erkek çıkmayacak mı karşıma! Hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar zor mu?
İlle de, ben bu hayattan bıktım, türünde sözler mi etmeliyim? İşim çok dediğimde, bana sahip çıkacak bir erkeğe ihtiyaç duyduğumu anlayacak biri...
Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır!" - Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz ? Düpedüz, sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır!
- Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık, kimininki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi! Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama.
- " Birine sevdalanmak, donmuş bir gölde, nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkân olmayan ince buzlar üzerinde yürümek anlamına gelmiyor muydu ? "
- " Hayatın özü, büyük sırrı; olmazsa olmazı: Unutmak. Eğer unutmak diye bir şey olmasaydı, yaşam da olmazdı. İnsan, unutmadan hayatını sürdüremez. "
- İstanbul vefasız bir sevgiliye benzer. Sana hep ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.
- "Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz sarıl bana dedikten sonra, sarılmanın ne anlamı kalır."
- Kıskanmayı bile unutmak. Onu mutlu eden herkesi ve her şeyi sevmek. O noktada sahiplenmek biter, saf aşk kalır.
- Her iktidar adam öldürür mü? Evet! İktidar zulüm demektir. Hele denetlenemeyen iktidar. Peki, iyi insanlar iktidara gelirse? Öyle şey olmaz! Neden? İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar.