- Bir an sinirlendim, lavanta kokulu pembe pikenin Nejat Bey'in kefenine dönüşmesine. Ne beklenirdi ki ondan, ölürken anılarımızı sidik kokutmaktan başka.
- O güzel sözlere, fasıllı rakı masalarına, gevrek ağızla anlatılan açık saçık fıkralara, soğan suyuyla terbiye edilmiş bifteklerin mangala yatırıldığı, buz tutmuş biralı pikniklere tav olup sonra da hayatın anlamını paket paket sigarada bulmaya çalışan kadınlar listesinde kaçıncı sıradasın?
- Kitaplardan başka nefes alacağım yer kalmadı gerçeklikler şehrinde.
- "Rüyanda İngilizce konuştuğunu görürsen, artık yabancı dil konusu halletmişsin demektir... Arkadaşını incittiğin günün gecesinde sıkıntıdan uyku tutmuyorsa dostluğun anlamını çözdün demektir.. Elindeki işi bitirene kadar uyumayı düşünmüyorsan, sorumluluk duygusu edinmişsin demektir..demektir..demektir..."
- Beklenmedik bir an'da, bir kitapla yaşadığın şaşırtıcı buluşma. Kütüphanede,rafta,çalışma masasında öylece durmakta, seni beklediğini bilmeden; zaten sen de farkında değilsin yaşanacakların. Karşılaşıyorsunuz. O senden daha cesur, sınırları yok.Sonrası kendiliğinden geliyor. Mutlusunuz.Hepsi bu.
- "Bir dilin yaşayan yaşamayan bütün kelimelerini ezberlediğim günün ertesinde, benim de sesimi duyacaksın. O gün yağacak yağmurdan kork!"
- "Sadece ilk on sayfası dolu ajandaları düşündüm, ucu zamansız kırılan kurşunkalemleri, plastik saksıdaki menekşeye aşık kedileri, atama bekleyen öğretmenleri, şiirinin kaderinde yanan şairleri rakı kadehinde yüzen erikleri."
- "Değil mi ki rüyalar, gün boyu sakatlanan zihinlerimizin koltuk değnekleri."
- aklıma Pavese'nin sözleri geldi : Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır.
- "Bağırdık.Seslendik.Sesleştik.Sertleştik.Dertleştik.Yürüdük.Bağırdık.Durdurdular.Vurdular."