- Bir şeye, bir zamana, birine aldanmamak içimde bir uçurum gibi büyüyordu. Kahvenin sıcaklığından yanan dilimi, damağımın serinliğinde tedavi etmeye çalışırken aklıma Pavese' nin sözleri geldi:
" Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır. " - Bir şeye, bir zamana, birine aldanmamak içimde bir uçurum gibi büyüyordu. Kahvenin sıcaklığından yanan dilimi, damağımın serinliğinde tedavi etmeye çalışırken aklıma Pavesenin sözleri geldi:
Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır. - Meğer her ayrılık sevdiğin bir şairin intiharı gibiymiş. Beden kendini sonsuza gömüyor, sadece dizeler ve duygular kalıyor geriye.
Şu anda, tam da şu anda, ruhumu silkeleyen öpüşünü hatırlamaya çalışıyorum. Olmuyor. Gözümün önüne o sahil kasabasındaki evde -sahi neresiydi orası?- teninin bilgeliğini katarak yaptığın domatesli makarna geliyor. Komik değil mi? Gül o zaman, sen hep gül. Dalgalar denizde dans ediyordu, senin omuzların kıpır kıpırdı. Bir metin okumuştun sonra, sen mi yazmıştın alıntı mıydı hatırlamıyorum, keşke bir satırını hatırlasam. Buğday nasıl makarna oluyor, demiştim. Oluyormuş meğer, her şey olabiliyormuş. Şimdi dalgalar başka kıyılara vuruyordur lacivert bedenlerini. Peki senin omuzların nasıl?
Sevgilim...
Meğer her ayrılık cesur bir bedelmiş. Ama şu anda hatırlayamasam da sakın dudaklarını unutmamı bekleme benden. Bir diyet gerekiyorsa eğer, artık makarna yemem.
Komik değil mi? Gül o zaman, sen hep gül... - -Tarçın Kokusu-
Kişisel tarihimi dünyanın bütün doğal felaketlerine yazdım. - Korkularımızla öldürüyoruz zamanı. Oysa saniye kolu, tüm cesaretiyle koşmaya devam ediyor.
- ...çocukluk, utanılacak sayısız anının birikimidir.
- Meğer her ayrılık, sevdiğin bir şairin intiharı gibiymiş.
- Kötü olmak, iyiymiş gibi davranan bir sahtekar olmaktan daha kötü değildir.
- " Oyle seyler anlatirdim ki sana, tek kelimesi aklini basindan ali," dedim. Icimden.
- Benim adım Müzeyyen. Süslenmiş, güzelliklerle bezenmiş, demek. Ben güzelliklerle bezeliyim. Süslenmiş bir hayat benimki. Müzeyyen'im ben. Doğmadan belliymiş adım. Müzeyyen adında bir kız olarak doğmuşum. Anneannemin adını vermişler bana. Babam hiç itiraz etmemiş, "Ne güzel düşündün," demiş, alnından öpmüş annemi.