- 1.Perde - Sahne IV
...
Soytarı: İyi dinle amca; Sahip olduğun herşeyi gösterme. Bildiğin herşeyi söyleme. Varını yoğunu da dağıtma. Ata bin yürüme. Kendin öğren, akıl dağıtma. Kazandığının hepsini kumara yatırma. Ve evinde otur. Bire yirmiden daha çok kazanırsın. Huzura eresin.
Lear: Boyundan büyük llar ediyorsun!
Soytarı: Tıpkı karnı aç dolaşan bir avukat gibi değil mi? Bana bunun için hiç bir şey verilmedi ki. Hiç bir şeyden hiç bir şey çıkabilir mi amca?
Lear: Hiçten hiç bir şey çıkmaz!...
... - 1.Perde - Sahne V
...
Soytarı: Amca bir insanın aklı topuklarında olsaydı, çatlak olabilirdi değil mi?
Lear: Elbette!
Soytarı: Öyleyse sevin ne olur, aklının terlik giymesine ihtiyacın olmayacak.
Lear: Hah, hah, hah. - Ah sevgilim, karım benim!
Soluğunun balını çeken ölümün gücü
Yetmemiş güzelliğini almaya.
... - Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile kokmaz mı aynı güzellikte?
- 'Canım sevgilimin avucunda bi şişe!
Demek ki,zehirden sevgilimin bu vakitsiz ölümü.
cimri! Hepsini içmiş;bir damla bile
bırakmadın demek kavuşabilmem için sana?' - nasıl basarsın bağrına, seni böyle inciteni? s.14
- Yalancı gönlün bildiğini, yalancı yüzle gizlemek gerek.
- Bu er geç olacaktı, bu haber bir gün gelecekti. Yarın sonra yine yarın, yarın diyerek küçük adımlarla ömrün son hecesine kadar ilerleyecektir zaman. Ölüm yolunda ilerlerken bütün dünlerimiz, geçmiş günlerimiz, sersemlere ışık tuttu. Sön, kısacık mum, sön! Ömür bir yürür gölge; zavallı bir kukla ki sahnede salınıp çırpınarak saatini dolduruyor, sonra bir daha adı duyulmuyor: Bir aptalın anlattığı bir masal bu; sırf gürültü, patırtı; bir anlama geldiği de yok.
- Juliet: Bana romeo'mu ver; sonra öldüğünde
al da küçük yıldızlara böl onu;
onlar göğün yüzünü öyle bir süsleyecektir ki,
bütün dünya gönül verip geceye,
tapmayacaktır artık o muhteşem güneşe... - Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar.. Ölümleri olur zaferleri.. Öpüşürken yanıp tututşan ateşle barut gibi..