- Gerçek şu ki; bir tek kişiye bile olsa doğruyu rahatca sötleyebilmek için her gece dua ederek yatıyorum. Ertesi gün karşıma içtenlikli bir şekilde beni dinleyebilecek birini çıkarması için Allah'a yalvarıyorum uykuya dalmadan önce. Çünkü her geçen gün biraz daha yorulduğumu hissediyorum.
- Hevesleri, beklentileri, erteledikleri, kursağında kalmış kelimeleri, kaçırılmış bakışları, gizledikleri, bitirilmemiş mektupları, susuşları ve istemsiz veda edişleriyle tamamlanmamış bir cümledir insan. Son anda binmekten vazgeçtiği bir otobüs, suskun kalınmış bir telefon araması, sinemada yanında duran boş koltuğa bakış... Tamamlanmamış bir cümledir insan. Yalnızlığıyla bile bir araya gelemeyecek kadar ıssız... Bütün bunlara rağmen hayat, yine de anlamlı bir cümle kurabilme isteğidir.
- Konuştuğum bir çok şeyi iş olsun diye konuşuyorum. Başka yerlerdeyim aslında Paramparçayım İyi değilim Hiçbir şeyim olmadığını söylerken doğru söylemiyorum Aslında iyi değilim.
- Bir oyundaymışım da ebe beni unutup gitmiş gibi. Yıllarca oyunun kaldığı yerden devam etmesini bekleyen bir çaresizdim. Sobelenmek pahasına ortaya çıkıyordum ve kimseler varlığımı umursamıyordu. Boğazım patlarcasına bağırıyordum: Burdayım! Burdayım! Burdayım!
- Oysa ihaneti içselleştirmiş ve adeta üzerinde şık duran bir aksesuar gibi taşıyan insanların yaşadığı bir kent burası. İhanetin sınırlarını zorlayan insanlarla dolu ortalık. Ailesine, sevgilisine, arkadaşlarına, kendisine, dünyaya, kelimelere, kuşlara ve etrafında, zihninde ne varsa ihanet edebilmeyi doğal bir yaşam alışkanlığına dönüştürmüş insan topluluğu. İhanet edilmemiş ne kaldı ki?
- Uykusuz gecelerimde bu posterlerin içinde dolaşıyordum sanki. Kudüs sokaklarında dolaşıyor, keskin nişancıların ateşinden sakınmak için tedirgin ve aceleci davranıyordum. Cesur çocuklarla birlikte çöp kutularından barikatler kurup zırhlı askeri araçları taşıyordum. Mustang'a binip, saatler boyunca şehirde kaybolmuş yerli kızı arıyordum. Malcolm'la birlikte Kabe çevresinde uzun uzun sohbet ettiğimi hatırlıyorum. Amerikan emperyalizminden, işbirlikçi silahlardan, faşizmden söz ediyorduk.
- Pazar yerinde kaybolmuş bir çocuğun annesiyle karşılaştığı ilk anın coşkulu mutluluğu. Bunu hayatım boyunca bekledim. Tam da aradığım şeyi bulabilmenin göksel mutluluğunu.
- Bir öykü kahramanı olmanın rahatlığına bırakıyorum kendimi...
- Gürültülü bir posta treninin kendisi bile her şeye rağmen umuttur. Birilerinin trenden senin için inebileceği ya da gelmesinden umudunu kestiğin bir haberin ulaşabileceği ihtimaliyle bir umuttur bu kara trenler. Hiçbir şey olmasa da çıkardığı gürültüyle, etrafını saran ve dışarı çıkmana izin vermeyen lacivert sessizliği bir anlık dağıtsa bile umuttur.
- İnsan ne garip söz konusu başka biri olunca kendi doyabileceğinden çok daha az bir parayla doyabileceğini düşünür.