- Masmavi bir gokyuzunun altinda cebinde sadece tramvay parasi...Ozgurlugun coskusu icinde kendini sur disina atti.
Dizlerine guc veren ilkyaz ruzgarini icine ceke ceke elleri cebine yurumeye basladi. - Neydi bu Hababam Sınıfı'nın çilesi?.. Suçlanırken en başta yazarının adı geçiyordu, beğenilirken yazarı unutuluyor, oyunda adı geçenler eserin yaratıcılarıdır diye tanıtılıyordu. Bir televizyon söyleşisinde oyunda rolü olan bir oyuncu, Hababam Sınıfı'nı nasıl yarattığını anlatmıştı seyircilere.
....
Ortada dört yüz küsür sayfalık koskoca bir Hababam Sınıfı romanı dururken, bir iki oyuncu çıkıyor, Hababam Sınıfı'nı biz yazdık diyebiliyordu. - SARI YAZMALI Bir gece yarısı çalınır kapın Alıp götürürler erkeğini , Kaçak mıdır , kaçakçı mı bilmezsin . Yüreğine kızgın hançer sokulur. Uyku girmez kalan yaşlı gözüne Gökte misin , yerde misin Bekleyişin ezgi olur, açılır, Türkü olur yaprak yaprak dökülür : Pencerelerde perde misin ? Karakışta limon filesi gibi Isıtırsın yetimini koynunda Boynu bükük büyütürsün yavrunu . Avucu kınalı, gözü sürmeli , Tabanı nasırlı, eli kazmalı , Kara toprak ellerinde un ufak... Ellerinde bir tek tohum Dolu dolu ,sarı sarı bir başak ! Al paçalıklı , sırtı küfeli , Başı çifte çifte sarı yazmalı Siler gibi alınterini çevrene Bu karayazıyı alnından silip Kendi özyazını , kendin yazmalı !
- "O zamanlar bir hastanın karısıydım..." "Şimdi?" Durdu. Alacakaranlıkta gözlerinin içine baka baka: "bilirsin," dedi, "şimdi kimin karısı olduğumu!" "Doğru! Polis tarafından aranan bir suçlunun... Bir katilin! Bir casusun!" "Polis tarafından aranman yetmez mi? Ne olursan ol!" "Demek böyle düşünüyorsun!" "Gerçek bu değil mi?" "Gerçek bu! Haklısın! Ama sen eğer önem verirsen şöyle de düşünebilirsin; bir şairin karısı olduğunu! Bırak şairliğimi, halkının çilelerden kurtulmasını isteyen, onu seven, onun parasıyla okutulduğu için halkına, ulusuna karşı borcunu ödemeye çalışan bir öğretmenin karısı... Eğer bu sana yetmiyorsa..." Gerisini getiremediği için mi sustu, bu kadar açıklamayı yeter bulduğu için mi? Gerisini getirmeyi ondan beklediğinden mi yoksa? Sustu bir süre.
- SEN GİDİNCE sen gidiyorsun ya işine yetişmek için saçlarını, gözlerini, ellerini neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak termometrede yükselen çizgi kimbilir nerelerde soğuyorsun senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen insan insan bakan gözbebeklerin beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder ne gelirse onlardan gelir bana çalışma gücü yaşama direnci mutluluk gibi kazanılması zor mutluluk gibi yitirilmesi kolay bir açarsın ki mutluyum bir kaparsın ki her şey elimden gitmiş...
- SEN GİDİNCE sen gidiyorsun ya işine yetişmek için saçlarını, gözlerini, ellerini neyin varsa toplayıp gidiyorsun ya her seferinde bir şey unutuyorsun sıcak termometrede yükselen çizgi kimbilir nerelerde soğuyorsun senin gözbebeklerin var ya kadın kadın gülen insan insan bakan gözbebeklerin beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder ne gelirse onlardan gelir bana çalışma gücü yaşama direnci mutluluk gibi kazanılması zor mutluluk gibi yitirilmesi kolay bir açarsın ki mutluyum bir kaparsın ki her şey elimden gitmiş
- LEYLAKLARI ANLATIYORUM Leylak getiriyorsun bana güneşli bir gün Onu saçlarından topladığın belli Bir leylak bahçesisin karşımda Böyle kucağında kalsa daha iyi Bir vazoya bırakıp gidiyorsun Sen gidiyorsun leylaklar kalıyor mu sanki Önce renkleri gidiyor arkandan Nesi varsa gidiyor soyunarak Her vazoya baktıkça karşımdasın ne tuhaf Her kokladıkça dönüp dönüp geliyorsun Düşünceler gibi filizleniyorsun gün geçtikçe Yaprak yaprak gelişiyorsun Leylak leylak bakıyorsun gözlerimin içine Ölümsüz bir mevsim oluyorsun
- "Dünya savaşıyor hiç durmadan, sıkıntısını biz çekiyoruz. Çay yok, kahve yok! Haydi Seylan çayını gene onlara bırakalım, gözümüz yok ama... Bizim ekmeğimize dokunmasınlar hiç olmazsa!"
- Bildiğim bir şey varsa ezilen halktan yana oluşum.
- Bir gün gelecek suçlamalardan başka konularda da şiir aranacak. Ama henüz böyle toplumlar yok. Sorunlarını, bütün sorunlarını çözümlemiş toplumlar henüz yok! Sanatçı hangi toplumda olursa olsun bu sorunları bulup çıkarmakla görevli kişidir.