LEYLAKLARI ANLATIYORUM Leylak getiriyorsun bana güneşli bir gün Onu saçlarından topladığın belli Bir leylak bahçesisin karşımda Böyle kucağında kalsa daha iyi Bir vazoya bırakıp gidiyorsun Sen gidiyorsun leylaklar kalıyor mu sanki Önce renkleri gidiyor arkandan Nesi varsa gidiyor soyunarak Her vazoya baktıkça karşımdasın ne tuhaf Her kokladıkça dönüp dönüp geliyorsun Düşünceler gibi filizleniyorsun gün geçtikçe Yaprak yaprak gelişiyorsun Leylak leylak bakıyorsun gözlerimin içine Ölümsüz bir mevsim oluyorsun
Diğer Rıfat Ilgaz Sözleri ve Alıntıları
- Üç odalı bir ev kiraladığım gün,
kurtulacak kitaplarım
merdiven altındaki şeker sandığından.
Belki de gün geçtikçe,
tabanında halı döşeli
bir kitaplığım olacak.
Benden söz açıldı mı
önce kitaplarımın sayısı söylenecek
sonra baremdeki derecem...
Bense her şeyden uzak,
kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım! - İş mi bu yaptığın, Galata Köprüsü?
Havalar yağışlı mı gidiyor,
Al yolcuyu bindir vapura
Düşünme sandalcı İdris'i!
Çeyreğe dolmuş mu beklesin
Kürek mi çeksin akıntıya,
Söyle İdris taş mı yesin?
Bir gözün kırmızı, bir gözün yeşil,
Canavar mısın, Galata Köprüsü?
Şilepler bindirsin beline
Boyu devrilesi! - Elim birine değsin,
Isıtayım üşüdüyse
Boşa gitmesin son sıcaklığım! - Yoklama defterinden öğrendim sizi,
benim haylaz çocuklarım!
Sınıfın en devamsızını
bir sinema dönüşü tanıdım,
koltuğunda satılmamış gazeteler... - Üç odalı bir ev kiraladığım gün,
kurtulacak kitaplarım
merdiven altındaki şeker sandığından.
Belki de gün geçtikçe,
tabanında halı döşeli
bir kitaplığım olacak.
Benden söz açıldı mı
önce kitaplarımın sayısı söylenecek
sonra baremdeki derecem...
Bense her şeyden uzak,
kitaplarımın ortasında kendimi unutacağım! - İş mi bu yaptığın, Galata Köprüsü?
Havalar yağışlı mı gidiyor,
Al yolcuyu bindir vapura
Düşünme sandalcı İdris'i!
Çeyreğe dolmuş mu beklesin
Kürek mi çeksin akıntıya,
Söyle İdris taş mı yesin?
Bir gözün kırmızı, bir gözün yeşil,
Canavar mısın, Galata Köprüsü?
Şilepler bindirsin beline
Boyu devrilesi! - Elim birine değsin,
Isıtayım üşüdüyse
Boşa gitmesin son sıcaklığım! - Yoklama defterinden öğrendim sizi,
benim haylaz çocuklarım!
Sınıfın en devamsızını
bir sinema dönüşü tanıdım,
koltuğunda satılmamış gazeteler... - Her işe aklı yatan çocuğum
kalktığın zaman tahtaya yüzünün kızarması neden?
Ayağında sağlamca bir pabuç sırtında ceket yok diye mi?
Ne var bunda sıkılacak utanmak bize düşer çocuğum! - "Gün geçecek,devran geçecek,Keloğlan muradına erecek.Yıkılacak hasbahçenin çitleri,ağlayan nar gülecek..."