- Siyasal yargılamalarda verilen kararların biçimsel hukuka uygunluğu, kamu vicdanını tatmin etmeye yetememektedir. Halkın ve tarihin hükmü çoğu kez mahkeme kararlarını geçersiz kılmakta, mahkûm edilenlerin değil, mahkûm edenlerin suçlanmasına yol açmaktadır.
- Daha sonra sanığa beyaz gömlek giydiriliyor, son sözü ve son ihtiyacı soruluyordu.
- Görevlilerin eğlence konularından en korkuncu, ?idamcılık oyunuydu?. Hazırlanan senaryo gereği bir nöbetçi yüksek sesle, söz gelimi, ? Komutanım, 45 nolu esirin idam kararı geldi,? diyor ve o hücre açılıp, tutuklu dışarı çıkarılıyordu.
- O gün Anakara?daki ölüm, ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi. Haberi ilk veren spiker, sesinin titremesi nedeniyle huzurundan edildi. Mezarlığa ilk giden genç tutuklandı. Sokakta ilk bağıran bir kadın, alınıp götürüldü.
- Bir yanda halk vardır; bir yanda halkın cevherine kök salmış asalaklar. Bir yanda halka olan duygular; bir yanda halkın duygularına kurulan pusu.
- 6.NOTUM Ölüme mahküm edilen üç gencin,köhnemiş bir düzene baş kaldıran,emperyalizme kaşı halk savaşı veren ve bu konuda gençliğe öğütte bulunan Mustafa kemal'in çocukları olduğu, O'nun söz ve davranışlarının genç,coşkulu yüreklerde yaptığı etki düşünülmemiştir.Tüm eylemlerinde,can kaybından en zor koşullarda bile titizlikle kaçındıkları,gerek mahkemede,gerek eylemlerinde takındıkları mertçe davranışları,suçlarını kabule kadar varan dürüstlükleri hiç göz önüne alınmamıştır.Oysa, bunlardan sadece bir tanesinin varolması halinde bile 59.madde uygulanarak hiç olmazsa ölüm cezasından kurtarılmaları yasal bir imkandı. Ama hayır, ilahlar kurban istemişlerdi bir kez...ve de kurban verilecekti... Syf:156
- 5.NOTUM BAHARDI Onlar, onlar kurtulabilseydi eğer üstelik can verildi bunun için parçalanıp düşüldü, sözleşildi,koşuldu,çırpınıldı... ne mahpusluk,ne ayrılık incitir içi dayanılmaz olurdu ne susuşlar,ne keder bölebilirdi derinliği döküldü,en kıvırcık tüyleri süt kuzularının çarpa çarpa yemişlere döküldü daluçlarından bir kuş yuvası, döküldü,kahramanca söylenen türkülerden oluk oluk kan onlar,onlar kurtulabilseydi eğer olur olmaz başlayan her konuşmada kaynak ateşinden sıçrayan demir lavları sabahı yutkunuşlatıkmazdı boyunlara yolundular daha çok başlarındayken yolun en körpe,en diri filizleri ezildi gülümseyişin, sınanır,yol aranır avuç avuç taşınırken halka aydınlık çelmelendi sekişi koparıldı bağırlardan bir demet ışık döküldü, yüzlerce yeşillik sanki, sedef gagasından yanar gibi döküldü ötüşleri sakanın, döküldü yükselen omuzların ürpertisi yayıldı sabrın küreklerine onlar,onlar kurtulabilseydi eğer hayata uzak yaşayanlar bunu bilmezler varlıkları gözlerden dudaklardan sezilecekti. (hangisine alışılır acının söyleyebilirim hangisi korundu ışıtır depreştirir insanı; hangi sevinç başıboştur -artık biliyorum- hangisinin o yıldırım kökleri acılardan beslenir) N.Behram, 1972 Syf:106
- 4.NOTUM Ben halkımın kurtuluşu,Türkiye'nin tan bağımsızlığı için savaştım.Sizler beni tanıyorsunuz.Bir yıldan beri, bu bir avuç sömürücüler, vatan satıcıları,işbirlikciler,ellerindeki bütün imkanlarla,bizi dışardan emir alan,böücü,anarşist diye tanıtmaya ve halkımızdan bizi koparmaya çalıştılar.Bu bir avuç azınlığa göre vatanseverlik;vatan satmak,yabancılarla işbirliği yapmak,NATO'yu,Amerika'yı savunmak,6'ıncı filoyu ağırlamak,milyonlarca köylünün geçimi olan haşhaş ekimini elinden almak,işcinin grev hakkını engellemek,Amerika'ya ve emperyalizme hizmet etmektir. Biz bunlara karşı çıktık.Bunun için biz vatan haini,onlar vatan sever oldular. Bizi,bu mücadelemizden dolayı,güya adil mahkemelerinde yargılayan ve yine adil kurumların eliyle asacak olanlar bilmelidirler ki;Biz halkımızın kurtuluşu ve türkiye'nin bağımsızlık mücadelesi uğruna,şerefimizle bir defa öleceğiz.Bizi asanlar ve astıranlar ise her gün bin defa öleceklerdir. Son sözüm: Yaşasın işciler,köylüler yaşasın devrimciler Yaşasın halkımın kurtuluşu ve bağımsızlığı için savaşanlar Yaşasın tam demokratik Türkiye'nin kurulmasından yana olanlar Kahrolsun emperyalizm kahrolsun Sunay,Erim,Tağmaç,faşist koalisyonu T.Yusuf Aslan Syf:82
- 3.NOTUM Ölüm hangi nitelikte olursa olsun,yine de kendi ağırlğıyla gelir.Ve o gün Ankara'daki ölüm,ağlamayı dahi yasaklayan cinstendi.Haberi ilk veren spiker,sesinin titremesi nedeniyle huzurundan edildi.Mezarlığa ilk giden genç tutuklandı.Sokakta ilk bağıran kadın,alınıp götürüldü. Ve binlerce insan yeraltı yatağında akan bir dere gibi, içinde yaşadı duygularını. Syf:79
- 2.NOTUM BEN ŞAHSİ HİÇBİR ÇIKAR GÖZETMEDEN,HALKIMIN MUTLULUĞU VE BAĞIMSIZLIĞI İÇİN SAVAŞTIM.BU BAYRAĞI BU ANA KADAR ŞEREFLE TAŞIDIM.BUNDAN SONRA BU BAYRAĞI TÜRKİYE HALKINA EMANET EDİYORUM.YAŞASIN İŞÇİLER,KÖYLÜLER VE YAŞASIN DEVRİMCİLER,KAHROLSUN FAŞİZM... Syf:68