- "Senden bekleneni, sana emredileni ya da seni kurtaracak olanı değil; kalbinin derinliklerinde tasdikleneni yap. İyiliği içselleştir."
- Aşk insanın sadece psikolojisi ve kimyasını değil; tarihini, müziğini, coğrafyasını edebiyatını, fiziğini, beslenme çantasının içindekileri, hayat bilgisini de değiştiriyor.
- Gezegenin kıyısına iliştirilmiş göstermelik bir hayat belirtisi...
- İnanmak, insanın en ince ve en keskin ayrımları temsil eden sınırda hareket etmesi demekti. Buna mukabil, teslimiyette, iradenin forsunu aşan bir imkan var ki, onu ancak terbiyeden sora gelen olgunluk sayesinde kavrayabilirdik...
- İnsan kendi samimiyetinin altını çizmeye kalkıştı mı ister istemez üstünü de çiziyor. Samimiyet, mahremiyetle mukayyet olsa gerek.
- Kader mekanizmasını çözmek imkansız. An geliyor, fanilik fikri, evreni bir karambol kummkuması (çanağı), insanı bir fiyasko figüranı, hayatı bir skandal silsilesi gibi algılamamıza neden oluyor. Ya da içimizi derin bir şükran duygusu ve yaşama sevinci kaplıyor...Çok acayip. Siz bana bakmayın. Artık bütün tembihleri unutmuş, kapılarını teselliye kapatmış, basireti kördüğüm olmuş biriyim.
- Bu sayfayı sükunet harcıyla sıvamak istiyorum. Bir yolunu bulup şu harf denilen lekeleri biteviye çoğaltsam, münasip bir karanlık üretebilirim belki.
- ''En büyük eksiğimiz ne biliyor musun?'' Gıcırbey'e dönüp baktım. Sigarasının dumanını, ağır aksak havalanan bir karabatağın ardından üfledi. ''Cesaret dedi ''C, E, S, A...neyse gerisini biliyorsun.''
- Cesaretin binden fazla türü var. Dövüşten kaçmamak tek başına hiçbir şeyi kanıtlamaz.
- Bazı kayıplarımız, bizden başka şeyler de alır götürür. Terk edilince umudunun bir kısmı da yiter mesela. Mağlubiyet; özgüven ve azimden pay kapar. Başarı ve ödül, tevazuyu tırtıklar.