- Şimdi bana bir askerin nasıl bu kadar ikiyüzlü olabileceğini soracaksın. Demek ki sevgili dostum, kralın emrindeki bir askerle, polisin emrindeki bir asker arasındaki farkı bilmiyorsun. İkisinin arasında, Navarrolu bir kumbaracıyla, nöbetçi asker kadar fark vardır. Açık yüreklilik, dürüstlük birinin sahip olması gereken erdemlerdir ve bu erdemlere sahiptir de. En aşağılık ikiyüzlülük, en kötü yalanlar, dolaplar, aldırmazlık ise diğerinin sahip olması gereken kusurlardır ve bu istenen kusurlara sahiptir de.
- Biliyor musun, kardeşim bugün için tasarladığımız tüm müstehcen planlar ve bende merak uyandıran şeyler hakkında biraz pişmanlık duyuyorum. Aslında dostum, sen çok hoşgörülü, çok anlayışlısın, bense aklı başında olmaya kendimi ne kadar zorlasam, şu lanetli kafam o kadar tahrik oluyor ve tam bir hovarda oluyorum. Benden kolayca vazgeçiyorsun, bu ise beni iyice mahvediyor... Yirmi altı yaşında artık sofu bir kadın olmam gerekirdi; oysaki hâlâ kadınların en taşkını, en sefihi benim...
- Bilumum yaş ve cinsiyetten şehvetperestler; bu kitabı yalnızca sizlere armağan ediyorum: Bu kitaptaki ilkelerle beslenin, sizin tutkularınızın destekçisidir onlar. Sevimsiz, duygusuz. kişiliksiz ve dalkavuk ahlâkçıların sizi korkuttukları bu tutkular, doğanın insanı eriştirmek istediği yere ulaştırmada kullandığı araçlardan başka bir şey değildir; tadına doyum olmaz bu tutkulardan başkasına kulak vermeyin; sizi mutluluğa yalnızca bu tutkuların sesleri götürebilir.
- Ve sizler. pek kibar hovardalar; siz ki, gençliğinizden beri. kendi arzularınızdan başka fren, heveslerinizden başka yasa bilmediniz, kinik, hayasız Dolmance size örnek olsun! Siz de onun gibi şehvetin sizin için hazırladığı çiçekli yolların tümünden geçmek istiyorsanız onun kadar ileri gidin; siz de onun ekolüne katılın ve bu hüzün dolu evrene kendisine rağmen fırlatılıp atılmış, insan denen bu zavallı yaratığın, ancak zevklerinin ve fantezilerinin alanını genişleterek, şehveti için her şeyi feda ederek yaşamın dikenleri üzerinden birkaç gül derlemeyi başarabileceğine inanın.
- Hayal ettiğim şeyleri, yapmak istediğim şeyleri aklınıza bile getiremezsiniz dostum. Kadınlarla yetinmenin beni akıllı. uslu kılacağını hayal ediyordum; Cinsel organımda yoğunlaşan arzuların artık sizin organınıza yönelmeyeceğini hayal ediyordum; boş hayalmiş bu dostum; kendimi yoksun bırakmak istediğim zevkler ruhumda büyük bir şiddetle boy gösterdiler ve anladım ki insan benim gibi hovardalık için doğmuşsa eğer kendini frenlemeyi boşuna hayal etmemeli: Ateşli arzular bu frenleri çarçabuk parçalar. Sonuçta, dostum, ben amfibi bir hayvanım; her şeyi seviyorum, her şey beni eğlendiriyor, tüm türleri birleştirmek istiyorum; ama itiraf et kardeşim, şu tuhaf Dolmance?yi tanımayı istemek benim için tam bir zirzopluk olmaz mı? O ki, senin dediğine göre, ömründe hiçbir kadınla ahlâka uygun ilişki kuramamış biri. O ki ilkece bir sodomist ve yalnızca kendi cinsine tapmakla kalmıyor, bizim cinse bile ancak erkekler için kullanmayı alışkanlık haline getirdiği. pek sevdiği cilvelerle yaklaşıyor. Görüyorsun kardeşim. benim tuhaf fantezim bu işte: Bu yeni Jüpiter?in Ganymede'i olmak istiyorum, onun hazlarından, sefihliklerinden yararlanmak, zevk almak istiyorum, onun günahlarının kurbanı olmak istiyorum: şimdiye kadar, biliyorsun. kendimi bu şekilde yalnızca sana teslim ettim, o da minnet gereği, ya da bana bu şekilde davranmak için para alarak, yalnızca çıkar için kendini bu işe veren adamlarımdan birine; bugün ise artık ne minnet ne de heves için, yalnızca zevk için böyle davranacağım... Beni köleleştirmiş olan yöntemlerle bu tuhaf manyaklığa bağlayacak olanlar arasında akıl almaz bir farklılık görüyorum ve bunu anlamak istiyorum. Şu senin Dolmance?yi tarif et bana, yalvarırım. tarif et ki o gelmeden önce kafamda iyice oturtayım; biliyorsun. Geçen gün bir evde rastlamıştım ona. Yalnızca birkaç dakika birlikte olmuştuk.
- Bu tercihte şaşırtıcı bir şey yok ama yine de düşündüm, babamın ölümünün acısını hâlâ unutamadım, annemi kaybettiğimde ise sevinçten bayram yaptım... Ondan tüm kalbimle nefret ediyordum. Bu duyguları benimsemekten çekinmeyin, doğaya özgü duygular bunlar. Yalnızca babalarımızın kanından oluştuğumuzdan. annelerimize hiçbir borcumuz yoktur,onlar bu edim içinde yalnızca kendilerini teslim ettiler. bu edime yol açan. kışkırtan babadır, bizim doğmamızı isteyen babadır, anne ise buna rıza göstermekten başka bir şey yapmaz. Ne kadar farklı duygular!