...Hikâye, senin gülümsemelerin ve yokluğunla bitiyor.
Çocukluğumdan kalma piyanonun tuşları üzerindeki parmaklarının sesini
hâlâ duyuyorum. Her yerde aradım seni, başka âlemlerde bile aradım.
Buldum da, nerede olursam olayım senin bakışlarında uyuyorum.
Senin tenin benim tenim... En çılgın hayallerin, yüreğin mürekkebiyle
yazıldığını biliyorum artık...
Tasavvur bile edemediğim bir şey verdin bana, hayatımda seninle
geçirdiğim her saniyenin diğer her saniyeden daha değerli olduğu bir
zamanı yaşattın bana. Sen bir dünya yarattın... Yaz mevsimine nasıl
girilirse, işte sen de öyle girdin benim hayatıma.
Ne öfke ne de pişmanlık duyuyorum. Bana yaşattığın anların bir ismi var,
büyülü anlar onlar. O büyüyü hâlâ taşıyorlar. Sen olmasan da, artık asla
yalnız olmayacağım, çünkü sen bir yerlerde yaşamaya devam ediyorsun..