- Başarı ile ilgili üç şeye derin düzeyde inanıyorum: 1. Başarılı olmak öğrenilebilir. 2. En zekice başarı " nasıl başarılı olunacağını" öğrenmeyi başarmaktır. 3. Başarılı olmak öğretilebilir.
- "Pratik insan, istediğini elde etmeyi bilendir. Filozof, insanların ne istemesi gerektiğini bilendir. Başarılı insan, istemesi gerekeni elde etmeyi bilendir."
- "TV'de ne izlemek istersiniz?" diye sorulduğunda, çoğu kişi "belgesel" der ama izlenme araştırmaları seyircilerin çoğunlukla eğlence programları izlediklerini gösterir.
- Bazı insanlar ne istediklerini kendilerine bile ifade etmeye cesaret edemezler, çünkü bunları gerçekleştiremeyip kendi gözlerindeki değerlerini kaybetmekten korkarlar
- Kendinizi çok fazla şımartmayın:) İsteklerinizi bu kadar önemsemeyin. İstekleriniz gölgeniz gibidir, peşinden koştukça daha fazlasını ister, ona sırtınızı dönüp yürüdükçe, peşinizden gelirler. Gözünüzü hayal ettiğiniz hayata dikin ve yürüyün, gölgeniz peşinizden ister gelsin, ister gelmesin.
- Acaba tersten gelseydik daha iyi mi çözerdik hayatı? Ölümden doğsaydık hayata. Önce yaşlılığı yaşasaydık. Sonra orta yaşı. Sonra gençliği. Sonra çocukluğu.Sonra da bebek olup doğumla ölseydik. Neden olamasın ki? Şimdiki gibi önce yaşayıp sonra anlamazdık hayatı, önce anlayıp sonra yaşardık.
- Az değil, 100 milyar insan yürüdü bu dünyanın üzerinde. Kimi iz sürdü. Kimi iz bıraktı. Geldiler, kendilerince yaşadılar ve gittiler. Bazıları kum tanesi kadar önemsenmediler, bazıları adlarına kumdan anıtlar diktirdiler. Bazıları sadece geçinme derdindeydi, bazıları ise ismini tarihe geçirme. Tarih, ne görkemli bir insan galerisi. Üç damlalık özet: Kan, ter ve gözyaşı!
- Bu kitabın merkezinde üç kelime var: Tutku, teknik ve cesaret! Bu üç kelime kilit başarı faktörleridir. Teknik, kişinin bilgisi ve donanımıdır. Tutku güçlü bir isteği ifade eder. Cesaret ise kendine güvenerek ileri atılmaktır. Bilgi cesaretin aklıdır, cesaret aklın provokatörü. Tutku ise başarının yakıtıdır.
- Ve aniden yuvanın kenarından ileri atılıp kendini boşluğa bıraktı. Hayatın gözümüzü henüz korkutmadığı çocukluk ha(ya)llerimizdeki gibi. Neyi yapamayacağını bilememenin verdiği cesaretin ortaya çıkardığı yapabilme gücü gibi.
- "Cesaret"in "esaret"ten sadece bir harf fazlalığı vardır!