- Tek gerçek yolculuk, tek gençlik pınarı, yeni manzaralara gitmek değil, başka gözlere sahip olmak, evreni bir başkasının gözünden, başka yüz kişinin gözünden görmek, onların her birinin olduğu, her birinin gördüğü yüz evreni görmektir.
- Hakikat şu ki, zaman kazanarak hepsi de düşüş sırasında dehşetin yol açtığı bir kalp krizinden ölür, inişin ve saatte 200 km hızla yakınlaşan toprağın dayanılmaz görüntüsünün urkunc korkusu. Kalpleri patlamadan önce, iç organlarını kusturan amansız bir korku yere serer onları. Ölüm anında gözleri yuvalarından firlamistir. ... Bir sensizlikten sonra kelimelerini yavaşça telaffuz ederek, belki sana birşey önerebilirim. Dedi, aramızda bir tür pazarlık. - ne pazarlığı Şu: sen hayatta kalacaksın ve ben seninle ilgileneceğim seni doğru yola sokacağım, seni yaşamını sürdürebilir problemlerini çözebilir, hatta mutlu biri yapacağım. Karşılığında, - karşılığında sana her söylediğimi yapacaksın. Yaşamın üzerine söz vereceksin. Yoksa? Yoksa hayatta kalamazsın. Evet, söz veriyor musun? - evet.
- Her birimizin dünyayı degistirebilecegine inanıyorum. Teslim olmamak, doğru bildiğinden şaşmamak, değerlerini çiğnetmemek koşuluyla. Yoksa olup bitenin suç ortağı oluruz.
- Bugün dünyayı yeniden yaratıyor değiliz, dostlarım. Olsun. Gandhi nin söylediği şu lafı yakın zamanda öğrendim. ' Dünyada görmek istediğimiz değişim siz olun. ' Sonuçta dünyanın her birimizin toplamından başka bir şey olmadığı doğrudur.
- Bugün dünyayı yeniden yaratıyor değiliz, dostlarım. Olsun. Gandhi nin söylediği şu lafı yakın zamanda öğrendim. ' Dünyada görmek istediğimiz değişim siz olun. ' Sonuçta dünyanın her birimizin toplamından başka bir şey olmadığı doğrudur.
- İnsanları değiştiremezsin, biliyorsun. Onlara ancak bir yol gösterebilir, sonra da bu yola girme arzusu verebilirsin.