- Çocuklar masumdur ve adalet isterler oysa çoğumuz kötüyüz ve doğal olarak adalet değil, merhamet bekliyoruz. (G.K. CHESTERTON)
- Yabanda uzun süre yaşamak, kaçınılmaz bir şekilde, kişinin dikkatinin kendi içine olduğu kadar, dışındaki dünyaya da yönelmesine neden oluyordu. Doğaya dair incelikli bir anlayış ve güçlü duygusal bağlar kurmaksızın yabanda yaşamak imkânsızdı.
- Bazı insanlar sevgiye lâyık değillermiş gibi hissederler.
Sessizce yürürler tenha yerlere,
geçmişin boşluklarını doldurmaya çalışarak.
(Some people feel like they don't deserve love.
They walk away quietly into empty spaces,
trying to close the gaps of the past.) -
- Aşk yerine, para yerine, şan şöhret yerine, bana gerçeği verin. Güzel yiyeceklerle şarabın bol olduğu, dalkavuklarla dolu bir masaya oturdum fakat içtenlik ve gerçeklikten yoksundu bu masa. Hiç de samimi olmayan bu ortamdan aç kalktım. Konukseverlikleri buzlar kadar soğuktu.
Henry David Thoreau ? Walden
(Chris Mccandless'ın eşyaları arasında bulunan kitabın altı çizili satırları) - Fairbanks'ten selamlar! Bu benden alacağın son haber, Wayne.
Buraya iki gün önce ulaştım. Yukon bölgesinde otostop çekmek çok zor oldu. Ama nihayet buradayım işte. Bana gelen tüm mektupları gönderenine ilet lütfen. Tekrar Güney'e dönene değin uzun zaman geçebilir. Eğer bu macera ölümle sonuçlanır ve benden bir daha ses çıkmazsa, harika bir adam olduğunu bilmeni istiyorum.
Artık yabana doğru yürüyorum.
Alex - Olaylar yoktur; düşünceler ve kalbin sert dönüşleridir olan, kalbin nerede ve kimi seveceğini öğrendiği yavaş süreçtir. Geri kalansa, yalnızca boş laf ve başka zamanlarda anlatılacak hikayelerdir.
Annie Dillard - McCandless otobüsü bulduğunda çok sevinmişti. Kırık camlardan birini örten sararıp solmuş kontrplağın üzerine coşkulu bağımsızlık bildirgesini kazıdı:
İki yıldır dünyayı dolaşıyor, telefon yok, havuz yok, evcil hayvan yok, sigara yok. En üst düzeyde özgürlük. Aşırı uçlarda birisi. Evi yollar olan güzellik düşkünü bir gezgin. Bir daha geri dönmemek üzere Atlanta'dan kaçtı, çünkü 'batı en iyisi'. ve şimdi, iki başıboş yılın ardından, son ve en büyük macera geldi çattı. İçindeki sahte benliği öldürmek ve ruhsal devrimini zaferle sonuçlandırmak için son çarpışması. Yük trenlerinde ve otostopla on gün on gece süren yolculuğu onu kuzeyin en görkemli beyazlığına getirdi. Yakasını kurtardığı medeniyet onu daha fazla zehirleyemeyecek. Artık yabanda yitmek için yürüyor.
Alexander Süperberduş
Mayıs 1992 - ...gözlerini kapattı ve etrafını sarmış uçsuz bucaksız toprakların çiçek kokan havasını içine çekmek için derin bir nefes aldı. Bu, onun için akrabalarından daha yakın, bir sevgilinin şefkatinden daha tercih edilir, bir kitaptan daha derindi. Bir an, yaşamının amacını yeniden keşfetti.
Boris Pasternak - Yabani hayatın basitliğini, doğal hislerini, erdemlerini yaşamak; kendimi medeniyetin yapay alışkanlıklarından, önyargılarından, kusurlarından arındırmak istedim... vahşi batı topraklarının ıssızlığı ve görkemi içinde, insan doğasına ve insanın gerçek ihtiyaçlarına dair daha yerinde bir bakışa sahip olmak istiyordum. Istırabın hazzını ve tehlikenin yenileyici gücünü deneyimleyebilmek adına, tercihim bu toprakların kış kıyametini yaşamaktı.
Estwick Evans