- Ölüm hiçbir zaman mantıklı değildir.
- Tepetaklak ettiği dünyamın o olmadan hiçbir anlam ifade etmediğini anlayabilecekler miydi?
- "Zaman bazen normal şekilde ilerler, bazen de durup yavaşlar. Sanki hayat, yani gerçek hayat, bir başka yerde akıp gitmektedir.
- Mutluluğumun tamamen başkasının mutluluğuna bağlı olmasını, denetleyemediğim kaderlerde tutsak kalmayı istemiyorum.
- Ama bu son yalnızca peri masallarında gerçekleşir, değil mi? Adam ölür, herkes bir şeyler öğrenir, hayatına devam eder ve ölümünden muhteşem bir şey yaratır.
- Durum böyleyken mutsuzluğunu her an tekrar tekrar incelemenin anlamı neydi ki zaten? Bu bir yarayla sürekli oynayıp iyileşmesine izin vermemek gibiydi. Neyin parçası olmayı seçtiğimi biliyordum. Bana düşen rolü biliyordum. Üzerinden defalarca geçmemin ne anlamı olacaktı?
- Düşmenin çok kolay olduğu bir dünyada onun sağlamlığı beni bir anda mutlu etmişti.
- Yani sonunda onları kaybedecekseniz biriyle yakınlaşmanın ne anlamı vardı ki?
- Mutluluk insanın neyi hak ettiğiyle ilgili bir şey mi, bilmiyorum.
- İnsanın hayatını değiştiren, feci bir olayın içinde yer almanın nelere yol açtığını anlatayım. Yalnızca o hayat değiştiren feci olayla uğraşmak zorunda kalacağınızı zannedersiniz. Geçmişe dönüşler, uykusuz geceler, kafanızda olayların üzerinden sonsuz kere geçmeler, doğru şeyi yaptınız mı, söylemeniz gerekenleri söylediniz mi, yaşananları değiştirebilir miydiniz, her şeyi bir derece bile olsa farklı yapabilir miydiniz diye kendinizi sorgulamalar...