- Bir evde hizmetçi odalarının eksik oluşunun ya da kiler darlığının aile mutluluğu üzerindeki aşındırıcı etkilerini bilmiyor olabilirdi. Şu var ki insanın Enscombe gibi debdebeli bir konakta da nasıl mutsuz olabileceğini biliyordu ve sevdiği bir kadınla paylaşacağı sıcak bir yuva için lüksünden vazgeçebileceğini söylemek istiyordu.
- Hiç dans etmeden de yaşanabilir. Birçok gencin, hiç dans etmeksizin uzun zaman yaşadıkları ve ne bedence ne de kafaca zarara uğradıkları görülmüş şeydir. Gelgelelim dansa bir kez başlandıktan sonra, müziğe uyarak hareket etmenin tadı bir kez alındıktan sonra, yine de dans etmek isteyen gençler pek ağırcanlı, ağırkanlı gençler olsalar gerektir.
- Böyle bir maceranın... yakışıklı bir genç erkekle güzel bir genç kızın bu biçim bir rastlantıyla bir araya gelmesinin... en buzdan yürekte ve soğukkanlı kafada bile birtakım hayaller uyandırmaması olanaksızdı. En azından Emma böyle düşünüyordu.
- Şu anda arkadaşların ikisi de Mr. Knightley ile kendilerinden başka hiçbir şey düşünmüyorlardı.
- Böylece, arkadaşının can ve gönülden desteğiyle Harriet başka bir kapıdan dışarı çıktı. Emma'nın bastırmış olduğu duygular "Tanrım! Keşke bu kızı hiç görmemiş olsaydım!" diye bir ünlemle boşaldı.
- Çekilmez bir kendini beğenmişlikle herkesin duygularını okuyabildiğine inanmış, bağışlanmaz bir küstahlıkla herkesin yaşamını biçimlendirmeye kalkmıştı.
- İnsanların birbirlerine yaptıkları hemen hemen hiçbir açıklamanın tümüyle doğru olduğu söylenemez. Hiçbirinin en ufacık bir ayrıntısının bile hiç maskelenmediği, azıcık olsun gerçeği saptırmadığı seyrek görülür, hem de çok seyrek.
- Bayan Bennet: Ne güzel bir salonunuz varmış, Bay Bingley. Şu çakıl taşlı patika çok hoş görünüyor doğrusu. Bu kasabada Netherfield' la boy ölçüşebilecek başka bir malikane yok. Kısa süreliğine kiraladınız ama dilerim ayrılmakta acele etmezsiniz. Bingley, " Hayatta ne yaptıysam hep aceleyle yapmışımdır." dedi. "Yani gün gelir Netherfiekd'i terk etmeye karar verirsem, herhalde beş dakikada çıkar giderim. Ancak şu an için kendimi buraya yerleşmiş görüyorum."
- Ağlıyorsun Darcy. Bilirim, elin avucun yaralanınca kan akar, kalbin yaralandığında ise gözyaşı.
- Benim gerçekten sevdiğim insanlar azdır, beğendiklerim ise büsbütün az. Dünyayı görüp tanıdıkça hoşnutsuzluğum artıyor. İnsanların iç yüzünün nasıl hiç görüldüğü gibi çıkmadığını; iyi yada akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını her gün daha açıkça anlıyorum.