- Kimileri "işkoliktir" ve sırf çalışma aşkına çalışmayı seviyor görünürler veya belki de iş onları daha zararlı şeyler yapmaktan alıkoyuyordur.
- ...bir gencin sanat ve bilim hakkında bir şeyler öğrenmesini istesem, yaygın olan yolu izleyip yaşama sanatı dışında her şeyin öğretildiği bir öğretim kurumuna göndermezdim; evreni bir teleskop veya mikroskopla inceleyecek fakat kendi gözüyle asla göremeyecek; kimya çalışacak ama ekmeğinin nasıl yapıldığını bilmeyecek; mekanik çalışacak ama nasıl para kazanıldığını öğrenmeyecek; Neptün'ün yeni uydularını keşfedecek fakat gözlerinin içindeki toz zerreciğinin ya da kendisinin serseri bir uydu olduğunun farkına bile varmayacak; ya da canavarları sirke damlasında ararken çevresine üşüşen canavarlarca lime lime edilip yutulacak.
- Tutkularınızdan ve hayallerinizden vazgeçmeyin. Eğer vazgeçerseniz, bedeniniz bu dünyada var olsa da, yaşamınız son bulur.
- Çok çalışkan olmak yeterli değil; karıncalar da çok çalışıyor. 'Ne' için çok çalışıyorsunuz?
- Geniş bir ufkun keyfini özgürce çıkarabilen dışında mutlu insan yoktur dünyada.
-Krişna - Deneyimim bana en azından şunu öğretti: bir kişi güvenle hayallerinin arkasından giderse ve hayal ettiği yaşamı gerçekleştirmeye çalışırsa bilinen saatlerle ölçülemeyecek bir süre içinde başarıya ulaşacaktır. Bazı şeyleri geride bırakacaktır, görünmez bir sınırı aşacaktır; çevresinde ve kendi içinde yeni, evrensel ve çok daha liberal kurallar yerleşmeye başlayacaktır; ya da eski kurallar genişleyip kendi yararına daha liberal bir biçimde yorumlanacaktır; kişi, daha yüksek bir sınıfın mensubu olarak yaşamaya hak kazanacaktır.
- Yazılı bir söz, en seçkin hatıradır. Diğer sanat eserleriyle karşılaştırıldığında, aynı anda hem çok daha mahrem hem de çok daha evrenseldir. Yazı, hayatın kendisine en yakın olan sanat eseridir; her insan diline çevrilebilir ve sadece okunmakla kalmaz, yazıyı her insan dudaklarıyla soluyabilir. Sadece mermere veya tuvale değil, yaşamın nefesine de işlenebilir. Antik çağda yaşamış bir insanın düşüncesinin sembolü, modern çağda yaşayan birinin konuşması haline dönüşebilir.
- Yazılı bir söz, en seçkin hatıradır. ...Yazı, hayatın kendisine en yakın olan sanat eseridir; her insan diline çevrilebilir ve sadece okunmakla kalmaz, yazıyı her insan dudaklarıyla soluyabilir. Sadece mermere veya tuvale değil, yaşamın nefesine de işlenebilir. Antik çağda yaşamış bir insanın düşüncesinin sembolü, modern çağda yaşayan birinin konuşması haline dönüşebilir.
- Çoğu insan, günlük hayatta işe yarasın diye, okumayı öğrenmiştir; hesapları tutmak veya ticarette aldanmamak için dört işlem öğrendikleri gibi... Ama asil bir zihin alıştırması olarak okuma konusunda, çok az şey bilirler ya da hiçbir şey bilmezler. ...okumak, bir lüks olarak bizi uyuşturan ve gelişmiş algılama yetilerimizin bir süreliğine uyumaya çekildiği bir faaliyet değildir. Ayak parmaklarımızın ucuna yükselip en uyanık ve en zinde halimizle, zaman ayırarak, kendimizi bütünüyle adamamız gereken bir faaliyettir okumak.
- ...bir baykuşun serenatlarını da dinledim. Yakından duyduğunuzda doğadaki en melankolik ses olduğunu düşünebilirsiniz, sanki doğa ölmekte olan bir insanın inlemelerini kalıplaştırıp bu sese korosunda daimi bir yer vermek istemiş gibi, arkasında hiç ümit bırakmayan zavallı bir ölümlü, insan hıçkırıklarıyla bir hayvan gibi inleyerek karanlık vadiye giriyor. Taklit etmek istediğimde gl harfleriyle başlar buluyorum kendimi. Bütün sağlıklı ve cesur düşünceleri körelmiş, yapış yapış küflenme safhasına gelmiş bir aklı çok iyi ifade ediyor. Bana gulyabanileri, zeka geriliği olanları ve bağıran akıl hastalarını hatırlatıyor. Şimdi ormanın derinliklerinden bir kuş cevap veriyor, aradaki mesafenin hoş bir melodiye dönüştürdüğü bir ötüş...