- NASIL'ını anlıyorum: NEDEN'ini anlamıyorum.
- Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir.
- Geçmiş yalnızca şu cam parçası gibi, üstünde hiçbir şey yazmayan nesnelerde yaşıyor.
- Gerçekliğin en açık biçimde çarpıtılması böylelerine kolayca benimsetilebiliyordu, çünkü kendilerinden istenenin iğrençliğini hiçbir zaman tam olarak kavrayamadıkları gibi, toplumsal olaylarla yeterince ilgilenmedikleri için neler olup bittiğini de göremiyorlardı. Hiçbir şeyi kavrayamadıkları için hiçbir zaman akıllarını kaçırmıyorlardı. Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı, çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.
- Oynadığımız bu oyunda, kazanmak söz konusu değil. Ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir.
- Kimse devrimi korumak için diktatörlük kurmaz; diktatörlük kurmak için devrim yapar.
- İnsan üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz. Gene de tüm hayvanların efendisidir.
- Şunu da unutmayın ki, insana karşı savaşırken sonunda ona benzememeliyiz. Onu alt ettiğimiz zaman bile, onun kötü alışkanlıklarını benimsemeye kalkmayın.
- -biz ölüyüz. dedi smith. -biz ölüyüz. dedi julia, onaylar bir tutumla. -siz ölüsünüz,? dedi arkalarındaki demirden bir ses!
- Uygarlığımız açgözlülük ve korku üzerine kurulmuştu, ama sıradan insanların yaşamlarında, açgözlülük ve korku,gizemli bir şekilde daha soylu bir başka şeye dönüşmüştü.