- Günün her doğuşu yepyeni ayrı bir gün getirir. Talihim bugün yaver gidiverir bakarsın. Ben işimi eksiksiz yapayım da kısmet geldiğinde beni aradığı yerde bulsun.
- Denize bakarak yalnızlığını bir kez daha hissetti.
- "Olsun, onu yine haklarım" diye mırıldandı. "Ne kadar büyük ve kuvvetli olursa olsun." Aklından da, "Bu haksızlık olacak ya" diye geçiriyordu. "Ama ona bir insanoğlunun neler yapabileceğini, nelere katlanabileceğini göstereceğim."
- "İnsanoğlu büyük kuşların, büyük hayvanların yanında ne ki. Gerekirse şu denizlerin karanlığındakilerden olmayı tercih ederdim." "Köpekbalığı olmamak şartıyla" diye mırıldandı. "Köpekkbalığı bu, Allah kimseyi onların eline düşürmesin."
- Herkes uyur; güneş uyur, ay uyur, hatta akıntının azaldığı, rüzgarın durduğu günler deniz bile uyur.
- "Hep bunu bekliyorduk." diye düşündü. "Şimdi yüzümüzün akıyla çıkalım içinden."
- Tuzlu suda yeter derecede kaldığına karar verdiği elini çıkarıp uzun uzun inceledi. "Pek fena değil." diye söylendi. "Zaten bu kadarcık acı adama ne yapar?"
- "Anlamıyorum ki" diye düşünüyordu ihtiyar balıkçı. "Her seferinde bir yolunu buluyor. Anlamıyorum. Ama ne olursa olsun bir daha deneyeceğim."
- "İnsan yenilmek için yaratılmadı" dedi dokunaklı bir sesle; "Ademoğlu mahvolur ama yenilmez."
- Zaten her şey şu ya da bu biçimde başka bir şeyi öldürmekle meşgul.