- Kırılıp döküldükleri yerleri kırık dökük düşleriyle tamamlayarak hayatta kalmaya çalışıyorlardı
- Yalnızlıktan korktuğumuz ama sürekli yalnız kalmaya çalıştığımız, yalnızlığımızın yetmediği ve bitmediği bir çağdayız
- Bellekte kalan yakılmaz. Acının yeri derindir, üzerindeki kabuk soyulur. Belek acı'nın evidir. (Cogito)
- Afrikalı kabilelerde kadınlar, ölen yakınları için parmaklarını keserlermiş. Bizim de ölen her kardeşimizle birlikte kesip attığımız bir parça vardır kalbimizde. Hemingway, "Bir nesil biter, yeni bir nesil gelir. Güneş doğar, batar. Yeryüzü sonsuz gider. Tüm ırmaklar denize akar, ama deniz dolmaz"diyor. Elhak, doğruymuş
- Şimdi bize susun diyorsunuz. Çocuklarımız ölürken, sokaklarda sorgusuz sualsiz tekmelerle canları alınırken, gül yüzlü kızlarımız karanlık ormanlarda yakılırken, kar topu oynamaktan başka suçu olmayan arkadaşlarımız öldürülürken, itiraz edenlere, zulme, haksızlığa karşı çıkanlara susun diyorsunuz ya. Belki susarız. Ama o zaman kulaklarınızı kapatın. Sustuğumuz zaman söylediklerimizi hiç duymak istemezsiniz çünkü.
- Kimin işi bu Gezi meselesi? sorusunu hemen cevaplayabilirim bu yüzden. Bana kalırsa üşüdükçe kendini yakan çocukların işidir Gezi. Çok gitmek istediğiniz bir konser için, karaborsadan bilet almaktır da diyebiliriz. Nasıl söylesem, şöyle bir örnek de verebilirim. Gezi, çocukların canının erik istemesidir.
- İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddetle isteyebiliyorsa "insanım" diyebiliyor.
- "çocuk, faşizmi yanağında tanır" (E. Günçe'nin şiirinden alıntılama"
- Evet, iyi anladınız, faşizm sıraya girmektir. Hizaya gelmektir. Mecburen selam vermektir. Başını önüne eğmektir. Gölgenden korkmaktır. Umudun bitmesi, iyiliğin yenilmesidir. Sınıfta, sokakta, çarşıda, evde ve artık üzerinde üzerinde yürünmesinden bile korkulan meydanlardadır.
- "İnsanlar bizim günlerimizden daha kötülerini masal yapmasını bildiler. Kuvvetlerimizi felakete karşı deneme fırsatını bulduk.En tatlısı, 'Hey canına, biz neler çektik,' diye söze başlayabilmektir. Hikayesi olmayan adamlara acıyor gibiyim..." (Kemal Tahir'in ilk karısı Fatma İrfan'a cezaevinden yazdığı mektuptan)