- Ne zaman gizlemeye niyetlensem kendimi İtirafın dibine vuruyordum.
- Öldüğünü kimseye söylemedim Oysa inanmıştık aşkın bedelsiz kamulaştırdığı hayatımıza Evimizin ortasından geçen baharat yoluna, Tarçın koklar, salep olurduk
- Yıllardır kendini Bulutlar da saklayan İllegal bir yağmurum Bir yağsam pahalıya mal olacağım. Ben bir bodrum kat kızıyım bayım Yalnızlıktan başka imparator tanımaz bodrumum Bir süredir plastik vazolar gibi hiç kırılmıyorum Fakat korkuyorum.
- ?Gün akşam oldu? diyorum Ekmek kırıntıları atıyorum kuşlara Cam kırıkları yiyorlar Rüyamda; bir kase dolusu suyun içinde
- Büyük gemiler de yok artık bayım Büyük yelkenler de Büyük kağıtlar yakmak istiyor şimdi canım. İşte az önce bir karabatak daldı suya Bir süredir de kayıp Dünyayı yutmuş olarak çıksa da ortaya Ölüm çok iri bir sözcük değil bayım. Kasımpatları kadar acı kokuyorum biliyorum. Ama siz sobada sucuklu yumurta pişirip yiyen Yoksul bir aşkın güzelliğini bilir misiniz? Bir gül, bir güle derdi ki görse Yalan söylüyorum Güller bu ara hiç konuşmuyor bayım.
- Bak, ömrüm eriyor işte Çocukluk fotoğrafımdaki kardanadam gibi yanı başımda. Bak, ilkokul talebesi kalbimden Yine karne parası istiyorlar. Bir gecekonduda oturuyor kalbim oysa Yağmur yağdıkça, Bir gecekondunun damı gibi içine doğru ağlıyor.
- Siz zehir nedir bilmezsiniz Zehir aşkı bilir oysa bayım!
- "Yapıştırsam da parçalarını hayatımın Su sızdırıyordu çatlaklarından."
- "Ve şimdi şöyle dua ediyorum Tanrı'ya: Olanlar oldu Tanrım Bütün bu olanların ağırlığından beni kolla!"
- "Güzin ablası kitaplar olan bir kızdım, İçim sıkılmasa o kadar Tek bir satır bile okumazdım."